Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

311 TBB Dergisi 2022 (162) Hülya ATLAN GÜRER ğil, öncelikle taraf iradelerinin yorumlanması yoluyla belirlenebilir.87 Bu kapsamda, feragat beyanından tarafların sadece usuli bir savunma imkânından yararlanmak istedikleri şüpheye yer kalmayacak biçimde anlaşılıyor ise tarafların bu anlaşmalarını yok saymanın hiçbir gerekçesi bulunmaz. Söz gelimi taraflar, kanuni zamanaşımı süresinin dolmasından sonra zamanaşımının herhangi bir şekilde durmasının veya kesilmesinin söz konusu olmayacağına ilişkin bir ifadeye yer vermiş iseler böyle bir durumdan söz edilebilir.88 Ancak şüphe halinde güven teorisi esas alınmalı ve alacaklı yararına olacak biçimde zamanaşımının uzadığından hareket edilmelidir. Açık olmayan bir hükmün, beyan sahibi için daha elverişsiz olan anlamına üstünlük tanınacağına ilişkin sözleşmesel yorum kuralı da bu görüşü destekler.89 Şu halde zamanaşımı süresi işlerken zamanaşımından feragat edilmesi halinde zamanaşımı süresi, feragat edilen süre kadar uzamış olacaktır.90 Bu halde taraf iradeleri aslında, tıpkı zamanaşımının durması veya kesilmesinde olduğu gibi, zamanaşımının belirli bir süre için geciktirilmesine yönelmiştir. Bu süre içerisinde zamanaşımı işlemeye devam edeceğinden, bunun durması veya kesilmesi de mümkündür.91 87 Koller, OR AT, s. 1243, N. 71.17; Huguenin, s. 690, N. 2263; Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 40; Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 145. 88 Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 145. Aynı şekilde, söz gelimi borçlunun, “alacağın mayıs sonuna kadar mahkeme önünde talep edilmesi halinde (alacak o anda zamanaşımına uğramış olsa bile) zamanaşımına başvurmayacağını” açıklamış olması halinde, sadece zamanaşımı defini ileri sürmekten feragatin söz konusu olduğundan yola çıkılması gerektiğine ilişkin olarak bkz. Koller, OR AT, s. 1243, N. 71.17; Koller, ZBJV, s. 693. Zamanaşımı defini ileri sürmekten feragat, hukuki etkisi bakımından, zamanaşımına başvurma yetkisinden geçici olarak yoksun kalınmasından ibarettir (Koller, ZBJV, s. 694). 89 Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 145-146. 90 Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 129, N. 50; Ayrıca bkz. Müller, s. 293. Bir görüşe göre zamanaşımından feragat, sadece zamanaşımının daha önceden işlemiş olan kısmı için etki doğurur (Koller, SJZ, s. 194 vd.). Buna karşılık, Federal Mahkeme’nin zamanaşımı süresi işlerken yapılacak olan feragatin, zamanaşımı süresinin uzaması yönünde etkide bulunacağına ilişkin ilke kararının (BGE 132 III 126) bu şekilde değerlendirilmesinin isabetli olmadığı belirtilmektedir. Buna göre, Federal Mahkeme söz konusu kararında, alacağın doğumundan itibaren zamanaşımından feragat edilebileceğini kabul ettiğinden, alacağın doğumu ile muacceliyeti arasındaki sürede de feragat edilebileceğini benimsemiş olmaktadır. Yüksek Mahkeme, feragatin etkisini zamanaşımı süresinin daha önce işlemiş olan kısmıyla sınırlandırmak istemiş olsaydı, muacceliyetten önce yapılan feragatin geçersiz olduğunu kabul etmesi gerekirdi (Müller, s. 293). 91 Karaşahin, ZBJV, s. 734. Ayrıca bkz. Fellmann, HAVE, s. 155; Erdem, Zamanaşımı, s. 386-387.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1