313 TBB Dergisi 2022 (162) Hülya ATLAN GÜRER naşımı süresi dolduktan sonra borçlu istiyorsa borcunu ödeyebilecek, bunu istemiyor ise zaten zamanaşımından feragat etmeyecektir. Bu anlamda zamanaşımı süresinin dolmasından sonra yapılan feragatin işlevinin, borcun ikrar edilmesinde olduğu gibi, borçlunun örtülü feragat olarak nitelendirilebilecek bazı davranışlarının söz konusu olduğu hallerle sınırlı olduğu belirtilmektedir.99 Zamanaşımı gerçekleştikten sonra yapılan feragatin nasıl bir etki yarattığı, zamanaşımı işlerken yapılan feragatte olduğu gibi doktrinde farklı değerlendirmelere konu olmuştur. Tartışma özellikle, böyle bir feragat ile yeni bir borcun mu doğduğu, yoksa eski borç varlığını devam ettirmekle birlikte, zamanaşımının gerçekleşmesi nedeniyle dava edilemez hâle gelen alacağın yeniden dava edilebilir mi kılınmış olduğu etrafında şekillenmiştir. Bir görüşe göre, böyle bir feragat halinde alacaklı, alacağını mahkemeden talep etme ve gerektiğinde borçlunun iradesine aykırı olarak cebri icraya başvurma imkânını yeniden elde eder. Buna karşılılık zamanaşımına uğramış bir alacaktan feragat, yeni bir alacağın doğmasına neden olmaz.100 Zira alacak zamanaşımına uğramakla sona ermez, doğal (eksik) borç haline dönüşür. Bu halde zamanaşımı gerçekleşmiş ise feragat beyanı bir etki doğurmayacaktır. Ancak böyle bir kayıt öngörülmüş olmasa bile, şüphe halinde zaten, feragatin bu anda henüz zamanaşımına uğramamış olan alacaklar bakımından geçerli olacağı belirtilmektedir. Gerçekte (aksi yönde bir kanıt olmadıkça), borçlunun zamanaşımına uğramış bir alacağı feragat beyanında bulunarak yeniden mahkeme önünde ileri sürülebilir kılmak istemesi pek olası değildir (Müller, s. 291). Uygulamada öngörülen böyle bir kaydın, alacaklının güveninin korunması bakımından sorun yaratmayacağı belirtilmektedir. Zira borçlu bununla, alacaklının zamanaşımı süresi içerisinde zamanaşımını kesen veya durduran fiilleri gerçekleştirmesini engelleyemez. Zamanaşımının kesilmesi, zaten gerçekleşmiş olan zamanaşımı bakımından değil, ancak işleyen zamanaşımı için söz konusu olabilir (Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 81). 99 Paksoy, s. 61, 68-69. Borçlunun, zamanaşımı süresinin dolmasından sonra borcunu ikrar etmesinin, zamanaşımından örtülü olarak feragat edildiği anlamını taşıyacağı görüşünde ayrıca bkz. Reisoğlu, s. 436. Yine, zamanaşımı süresi dolduktan sonra borçlunun borcu ikrar etmesi veya güvence vermesine ilişkin fiillerinin, bu halde zamanaşımının kesilmesi söz konusu olmayacağından, örtülü irade beyanıyla feragat sayılacağına ilişkin olarak bkz. Oğuzman/Öz, s. 647. Aynı yönde bkz. Tekinay/Akman/Burcuoğlu/Altop, s. 1056. Yargıtay da bu görüşten hareket ederek karar vermektedir. Buna ilişkin kararlar için bkz. yukarıda, Giriş, dn. 9. Kanaatimizce bu şekilde mutlak bir sonucun benimsenmesi isabetli değildir. Bu halde, zamanaşımı süresi dolduktan sonra borcu tanıyan borçlunun irade beyanının yorumlanması ile bir sonuca ulaşılması gerekir. 100 Müller, s. 291; Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 146; Fellmann, HAVE, s.162. Bu görüşte ayrıca bkz. Koller, OR AT, s. 1242, N. 71.13.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1