Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

314 Zamanaşımından Feragat alacağın varlığı sona ermediğinden, “yeni” bir alacağın doğduğundan söz edilemez.101 Bu kapsamda bir görüş, zamanaşımından feragatin yeni bir alacak yaratmayacağını belirtmekle birlikte, zamanaşımı bakımından mevcut alacağın, tıpkı yeniden doğan bir alacak gibi değerlendirilmesi gerektiğini benimsemektedir. Buna göre, söz konusu alacak daha kısa bir zamanaşımına tâbi olsa bile, feragatle birlikte TBK m. 146 (OR Art. 127) hükmüne göre yeni bir on yıllık zamanaşımı süresi işlemeye başlar. Böylece zamanaşımı definden feragat, TBK m. 156/2’de (OR Art. 137/2) öngörülen, borcun bir senetle ikrar edilmesi veya hâkim kararına bağlanması fiilleri ile aynı anlama sahiptir.102 Buna karşılık, yine zamanaşımı gerçekleştikten sonra yapılan feragatin yeni bir alacak doğurmayacağını benimseyen bir başka görüş, borçlunun zamanaşımı definden feragatine, TBK m. 156/2 (OR Art. 137/2) anlamında bir borç ikrarı ile aynı hukuki sonucun bağlanması halinde çok ileri gidilmiş olacağını belirtmektedir.103 Buna göre, borçlunun bu aşamada feragat etmesinin anlam ve kapsamı, alacaklıya, alacağını dava veya başka bir yolla talep edebilme ve zamanaşımı define başvurulup başvurulamayacağını düşünmeden davanın içeriğine odaklanmasını sağlama imkânını tanımaktan öteye geçmez.104 Bu nedenle, alacağın zamanaşımına uğramasından sonraki feragat, sadece - eksik borç haline gelen - alacağın yeniden dava edilebilir olmasını sağlar.105 101 Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 44; Müller, s. 291. 102 Koller, OR AT, s. 1242, N. 71.13. Ayrıca bkz. Müller, s. 291. Yine bu yönde olmak üzere, gerçekleşmiş olan zamanaşımından feragatin, zamanaşımına uğramış, ancak yeniden ileri sürülebilir hâle gelen alacak için zamanaşımının yeniden başlamasına yol açacağına ilişkin olarak bkz. Berger, s. 496, N. 1487; Bucher, OR AT, s. 448. Bu nedenle borçluya, her halükârda feragat beyanını bir süreyle sınırlandırması (TBK m. 146’daki on yıllık olağan kanuni süreyi aşmayacak biçimde) önerisinde bulunulmaktadır (Berger, s. 496, N. 1487). 103 Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 44. Hatta İsviçre uygulamasında genellikle taraf iradelerinin, bir borç ikrarının yaratacağı hukuki sonucun aksine yönelmiş olduğu belirtilmektedir. Zira uygulamada çoğu zaman, “bu feragat ikrar anlamına gelmez” kaydıyla feragat edilmektedir (Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 44). 104 Wildhaber/Dede, Verzicht, s. 146. 105 Fellmann, HAVE, s. 162; Berger, s. 496, N. 1486; Koller SJZ, s. 196; Wildhaber/ Dede, Verzicht, s. 146; Gauch/Schluep/Schmid/Emmenegger, N. 3383. Bu halde zamanaşımının feragat beyanında belirtilen süre kadar yeniden gündeme geleceğine, bir süre belirtilmemiş ise feragatin, söz konusu alacağın tâbi olduğu zamanaşımı süresinin yeniden işlemesine yol açacağına ilişkin olarak bkz. Erdem, Zamanaşımı, s. 386.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1