Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

319 TBB Dergisi 2022 (162) Hülya ATLAN GÜRER fazla on yıl için uzatabilir. Hukukumuzda fiili zamanaşımı süresi sınırlandırılmış olmadığından, feragatin etkisinin bu şekilde uzatılabilmesi hukuka uygundur. Nitekim alacaklı da zamanaşımını kesen sınırsız sayıda fiille (TBK m. 154/1, b. 2, OR 135/1, b. 2) zamanaşımı süresini istediği kadar uzatabilmektedir.122 Zamanaşımından feragat edilebilecek üst sürenin on yıl olarak kabul edilmesi, alacağın tâbi olduğu zamanaşımı süresinin daha kısa olması halinde, TBKm. 148’de öngörülen sürelerin değiştirilemeyeceğine ilişkin kurala aykırı bir durumun doğup doğmayacağı konusunda bir tereddüt yaratabilir. Nitekim doktrinde ileri sürülen bir görüşe göre, zamanaşımı süresi TBK m. 148’e göre değiştirilebilir nitelikte değil ise, feragat en fazla söz konusu zamanaşımı süresi için kararlaştırılabilmelidir. Buna göre, söz gelimi TBK m. 147’ye (OR Art. 128) göre beş yıllık zamanaşımı süresi söz konusu ise, zamanaşımından feragat ile zamanaşımının gerçekleşmesi en fazla beş yıl için geciktirilebilir. Zira aksi halde zamanaşımı beş yıldan on yıla uzatılmış olurdu ki bu, kapsamına giren sürelerin değiştirilemeyeceğini öngören TBK m. 148 (OR Art. 129) hükmüne aykırı düşerdi.123 Buna karşılık bir diğer görüşe göre TBKm. 148 (OR Art. 129), kanunda öngörülmüş olması halinde, değiştirilemeyen zamanaşımı sürelerinin alacağın doğumundan sonra uzayabileceğine ilişkin yoruma engel değildir. Bu anlamda TBK m. 156/2 açıkça, borcun bir senetle ikrar edilmiş olması hâlinde yeni sürenin, tâbi olunan zamanaşımı süresinin daha kısa olup olmamasından bağımsız olarak her zaman on yıl olacağını öngörmektedir. TBK m. 148, TBK m. 156/2’nin uygulanmasına engel değildir. Burada söz konusu olan hukuki durum da bundan farklı değildir. Sürenin fiilen uzaması TBK m. 160’a göre geçerli ise, TBK m. 148 hükmü zamanaşımından feragate engel oluşturmaz.124 Yine bu mann, ZBJV, s. 222; Krauskopf, s. 47; Fellmann, HAVE, s. 154; Müller, s. 292; Paksoy, s. 91-92; Sarıkaya, s. 1213. Ayrıca bkz. BBl 2014, 235, 262. 122 Müller, s. 292; Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 49. 123 Karaşahin, ZBJV, s. 748. Ayrıca bkz. Koller, ZBJV, s. 702. 124 Wildhaber/Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 51. Yine bu kapsamda, revizyonla değiştirilen OR Art. 141’in lafzının da ilk görüş aleyhine olduğu belirtilmektedir. Zira OR Art. 141, değiştirilebilen ve değiştirilemeyen zamanaşımı süreleri bakımından herhangi bir ayırım yapmamaktadır. Dolayısıyla hükümde öngörülen on yıllık üst süre, tüm zamanaşımı süreleri için geçerlidir (Wildhaber/ Dede, Berner Kommentar OR, Art. 141, N. 51).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1