Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

26 Güçlü Yürütme Organının Egemen Olduğu Afrika Başkanlık Sistemleri ve Nijerya Örneği Son olarak değinmek gerekir ki her ne kadar konuya ilişkin anayasal ya da yasal düzeyde yetkileri bulunmasa da Devlet Başkanları, kimi durumlarda, yasama organı üzerinde hâkimiyet kurmak maksadıyla, Meclis başkanı seçimlerine de müdahale edebilmektedir. 1999 Anayasası’nın yürürlüğe girdiği tarihten itibaren, dörder yıllık sürelerle, toplam iki dönem devlet başkanlığı görevini yürüten Olusegun Obasanjo döneminde gerçekleşen kimi gelişmeler, bu duruma iyi bir örnek teşkil etmektedir. Bu bakımdan öğretide, federal yapı gereğince ikili meclis sisteminin benimsendiği Nijerya Ulusal Meclisi’nde, Temsilciler Meclisi ve Senato başkanlığı seçimlerinde Obasanjo iktidarı tarafından ciddi müdahaleler gerçekleştirildiği ve bu durumun yasama organını yürütme aleyhine oldukça dezavantajlı bir konuma getirdiği ileri sürülmüştür. Buna göre, Meclis başkanlarının atanması ve görevden alınması Devlet Başkanı tarafından organize edildiğinden ve bu işlemler kapalı kapılar ardında, gizli şekilde yürütüldüğünden, Obasanjo’nun başkanlık dönemi boyunca Ulusal Meclis’te ekseriyetle, yürütmenin tercih ettiği siyaset ve savunduğu çıkarlar doğrultusunda yoğun hizipleşmeler yaşanmıştır. Öyle ki başkanlık dönemi süresince, siyasi çıkarları doğrultusunda, Senato’da toplam beş kez başkan değişmiş; devlet başkanının yasama organları üzerindeki bu hegemonyası, kimilerince ironik bir dille, “Obasanjo, hem Senato’da hem de Temsilciler Meclisi’nde barış ortamının nadir görülmesini sağlayarak, tek başına, Ulusal Meclis’in kutsal odasına düşüncesizliği (patavatsızlığı) getirdi” biçiminde yorumlanmıştır.53 2. Başkanın Yasama İşlevine İlişkin Yetkileri Nijerya’da başkanın yasama organı karşısındaki baskın pozisyonuna zemin hazırlayan hususlardan bir diğeri, yasama işlevine ilişkin anayasal düzeyde sahip olduğu yetkilerdir. Başkanın kanun tasarılarına dair veto yetkisi ile Anayasada kural olarak yalnızca istisnai hâllerle sınırlı olarak kullanılabileceği öngörülen yasama tasarrufunda bulunma yetkisi, Devlet Başkanının güçlü konumunu pekiştirmekte ve onu yasama organı karşısında üstün bir mevkide konumlandırmaktadır. 1999 Anayasası’nın 58. maddesi uyarınca, bir kanun tasarısının usulüne uygun olarak yürürlüğe girebilmesi için hem Senato hem de Temsilciler Meclisi tarafından kabul edilmesi gerekmektedir. 53 Adejumobi, s. 10.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1