28 Güçlü Yürütme Organının Egemen Olduğu Afrika Başkanlık Sistemleri ve Nijerya Örneği Nijerya hukukunda Devlet Başkanı kural olarak, yasa hükmünde kararname çıkarmak suretiyle yasama tasarrufunda bulunma yetkisini haiz değildir. Bununla birlikte Başkan, yürürlükteki yasaların Anayasa’yla uyumlaştırılması amacıyla sınırlı olarak, çıkaracağı bir kararname vasıtasıyla, 1999 Anayasası’nın yürürlüğe girmesinden önce askeri cunta döneminde çıkarılan kanunlarda değişiklik yapma yetkisine sahiptir. Başkana tanınan bu yetki, bilhassa ilk Devlet Başkanı Obasanjo döneminde ortaya koyulan birtakım icraatlar sebebiyle, yasama ve yürütme organı arasında büyük çaplı krizlerin doğumuna yol açmıştır.55 1999 yılı, Kasım ayında, herhangi bir ulusal meclis kararına yahut yasaya dayanmaksızın, doğal kaynaklar hakkında yetkili bir idari kuruluşun görevine, yukarıda bahsedilen yetkiye dayanılarak Obasanjo tarafından son verilmesi, Nijerya hukukunda Başkanın yetkilerine ilişkin birçok tartışmayı alevlendirmiştir. Esasen Anayasa’nın 315. maddesi etrafında şekillenen bu tartışmalar, Nijerya Anayasası’nda yasama yetkisinin kullanımına ilişkin büyük bir yetki karmaşası bulunduğu şeklinde yorumlanmıştır.56 Doktrinde kimi yazarlar, bu tür bir yetki tanımının, anayasayla uyumlaştırma kisvesi altında, Başkanın yalnızca kendi iradesi ve hükmü doğrultusunda, Anayasa’ya aykırı olduğunu öne sürdüğü bir yasayı, dilediği yönde değiştirebileceği ya da bütünüyle yürürlükten kaldırabileceği anlamına geleceğini savunmuşlar ve kapsam yönünden bu denli geniş çaplı bir yetkinin kuvvetler ayrılığı ilkesiyle bağdaşmadığını ileri sürmüşlerdir. Öğretide Falana, Başkana verilen bu yetkinin ağır şekilde suiistimal edilebileceği ve iktidarın kullanımında hukukilikten öte keyfiliği beraberinde getirebileceği dile getirmiş; güçler ayrılığı kuramını derinden sarsarak yürütme organı karşısında yasama ve yargıyı oldukça aciz bir konuma indirgeyen bu yetkilerin, geçmişte ordu tarafından icra edilen diktatörlük yetkilerinin, Anayasa vasıtasıyla, Nijerya Federal Cumhuriyeti’nin halk tarafından seçilmiş başkanına verilmesinden ibaret olduğunu ifade etmiştir.57 55 Bilgin, s. 240; Falana, s. 127. 56 Bilgin, s. 240. 57 Falana, s. 128.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1