397 TBB Dergisi 2022 (162) Özde DEREBOYLULAR en azından makul şüphe olması ve hâkimin, bu konuda ikna edilmesi gerekmektedir. Nitekim AİHM de kişinin özgürlüğünün kısıtlanabilmesi için makul gerekçeler aramaktadır (AİHS m. 5/1-c).103 Mahkemeye göre makul şüpheden bahsedebilmek için “kişinin bir suçu işlemiş olabileceği konusunda objektif bir gözlemciyi iknaya yeterli olgu, emare ve bilgilerin” mevcudiyetini aramaktadır.104 Kişilerin özgürlüklerinin somut olmayan mesnetsiz iddialarla sınırlandırılması kabul edilir değildir. Bu doğrultuda İngiliz hukukunda, şüphelinin tutuklanabilmesi için makul şüphe aranırken (PACE m. 24), Türk hukukunda ise, tutuklama kararı verilebilmesi için “kuvvetli şüphesinin varlığını gösteren somut deliller” aranmaktadır (CMK m. 100/1). Türk hukukunda şüpheyi haklı kılan, somut deliller aramakta olup, varsayım, genel deneyimler ve akıl yürütmeler tutuklama kararı verilmesi için yeterli değildir.105 Tüm bu hukuki gerçeklerin ışığında, KKTC yargısının da tutukluluk sürelerinin uzatılması için emir verirken, kişinin suçla ilgisi olabilme ihtimalini değil, makul şüphenin mevcudiyetini araması gerekir. b. Suç Hakkındaki Soruşturmanın Tüm Çabalara Rağmen Tamamlanamamış Olması Tutukluluk süresinin uzatılabilmesi için aranan bir diğer koşul da soruşturulması yapılan suçun, soruşturmasının tamamlanamamış olmasıdır. Soruşturmanın tamamlanıp tamamlanmadığını en iyi bilen kişi, suçu soruşturmakla görevlendirilen soruşturma memurudur. Soruşturma memuru, şüphelinin özgürlüğü kısıtlandığı andan itibaren, mümkün olan en kısa sürede soruşturmayı tamamlamak için elinden gelen tüm çabayı göstermelidir. Çünkü şüphelinin en temel haklarından biri olan özgürlüğü elinden alınmış durumdadır.106 Kolluk görevlileri, soruşturmayı tamamlayabilmek amacıyla değil de şüpheliden itiraf elde edebilmek için tutukluluk süresini uzatma eğilimi içerisinde 103 Mowbray, Cases, Materials and Commentary, s. 273; Tezcan/Erdem/Sancakdar/ Önok, El Kitabı, s. 210. 104 AİHM’in Birleşik Krallığa karşı 30.8.1990 tarihli Fox, Campbell ve Hartley kararı, BN. 12244/86, prg. 32. 105 Öztürk vd., Nazari ve Uygulamalı, s. 459; Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi, s. 357. 106 Nitekim KTFD Yargıtay/Ceza D. 27/80, Dava No: 48/80, Karar Tarihi: 14.10.1980 sayılı kararında tutukluluk emirlerinin kişinin özgürlüğünü kısıtlayan emirler olduğunu belirterek, bu gibi durumlarda polisin gereken süratle, gereken soruşturmayı tamamlaması gerektiğine ve gereksiz gecikmelerden kaçınması gerektiğine vurgu yapmıştır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1