Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

405 TBB Dergisi 2022 (162) Özde DEREBOYLULAR dia etmiştir.139 AİHM, başvuranın yasal gözaltı süresinin hakim önüne çıkarılıp ithamların yapıldığı 22 Haziran 2001 tarihinde sona erdiğini belirterek, başvuranın 14 Haziran 2002 tarihine dek AİHM’e bir başvuru yapmadığını ve şikayeti bağlamında 6 ay süresinin işleyişini durdurabilmek için herhangi bir iç hukuk yolunu kullanmayı da denemediğine dikkat çekerek, sözkonusu şikayetin AİHS’in 35/1 maddesinde öngörülen şikayetin 6 aylık süre içerisinde yapılması gerekliliğine uymadığından davanın bu kısmını reddetmiştir.140 Esasen bu konu, Kuzey Kıbrıs hukukunda tatbikatta sorun yaratan alanlardan biri değildir. Soruşturma memurları genellikle daha kişinin özgürlüğünün kısıtlandığı ilk anda kendilerine bunun nedenlerini bildirmektedir. Tutuklamayı yapan kişi, şüpheliye tutuklama nedenlerini anladığı bir dilde bildirdikten sonra, makul oranda bir güç kullanarak, şüpehli üzerinde arama yapma yetkisine sahiptir. Kolluk görevlileri arama neticesinde, suç delili olduğuna makul surette inandığı eşyaya veya evraka el koyar (Fasıl 155 m. 10/1). Şüpheli bir kadınsa, aranması bir kadın görevli tarafından yapılır (Fasıl 155 m. 10/2). 2. Yakınlarına Haber Verme Hakkı AİHS’in 5. maddesi metninde sözel olarak yakalanan veya tutuklanan kişilerin yakınlarına haber verilmesi biçiminde bir hak mevcut olmamasına karşın Türk Anayasasında olduğu gibi, KKTC Anayasasında da bu şekilde bir hakka açıkça yer verilmiştir.141 KKTC Anayasasına göre “Yakalanan veya tutuklanan kişinin durumu, soruşturmanın 139 Türkiye Cumhuriyeti aleyhine açılan davaya konu olan olaylar KKTC’de geçmektedir. Başvuran halen KKTC’de cezaevinde hükümlüdür. 140 AİHM’in Türkiye aleyhine 6.7.2009 tarihli Amer kararı, BN. 25720/02, prg. 57-59. Ayrıca bkz. AİHM’in Türkiye aleyhine 20.6.2011 tarili Elewa kararı, BN. 36772/02, prg. 22-24. 141 T.C. Anayasası’na göre kişi yakalandığında yakınlarına geciktirilmeksizin bildirilir (AY m. 19/6). CMK’ya göre “şüpheli veya sanık yakalandığında, gözaltına alındığında veya gözaltı süresi uzatıldığında, Cumhuriyet Savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin haber verilir” (CMK m. 95/1). YGİY’e göre ise, kişinin yakalandığı C. Savcısının emriyle bir yakınına veya belirlediği bir kişiye gecikmeksizin bildirilecektir (YGİY m. 6/6). 2001 yılındaki Anayasa değişikliğine dek bu hak sınırlamaya tabi tutulmuş ve “soruşturmanın kapsam ve konusunun açığa çıkmasının sakıncalarının gerektirdiği kesin zorunluluk” bulunması koşulu aranmaktaydı. Yenisey/Nuhoğlu, Ceza Muhakemesi, s. 317; Özbek vd., Ceza Muhakemesi, s. 301; Centel/Zafer, Ceza Muhakemesi, s. 172; Düzgün/Elmacı, Tazminat Davaları, s. 21; Yenisey, Kolluk Hukuku, s. 466.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1