408 Kuzey Kıbrıs Hukukunda Tutuklama Tedbirinin Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi Işığında ... Ne yazık ki, Kuzey Kıbrıs’ta halen ifade verilirken şüphelinin yanında avukatının bulunmasını zorunlu kılan bir uygulama yoktur. Yukarıda değinmiş olduğumuz Anayasa’nın 16. maddesi uygulamada bu alanı kapsayıcı şekilde yorumlanmadığı için tutukluların ifadesi avukatları bulundurulmadan alınmaktadır. Yakın bir zamana kadar İskoç hukukunda da bu yönde olan uygulama, İngiliz Yüksek Mahkemesi’nin 2010 tarihli Cadder v HM Advocate kararı ile değiştirilmiştir.149 Nitekim AİHM de bu konuya ilişkin Salduz kararında kişinin avukatı ile görüştürülmeden gerçekleştirilen sorgulamanın adil yargılanma hakkının özünü zedelediğine karar vermiştir.150 Ne var ki, tüm bu gelişmelere müteakiben yasa koyucu bu konuda henüz bir adım atmış değildir. Zaman zaman şüpheliler ifadelerini verirken baskı, fiziksel şiddet hatta işkenceye varan davranışlara maruz kaldıklarını iddia etmekte ve ifadelerinin gönüllü olmadığına dair istinaf dosyalamaktadır.151 Ne var ki, bu durumu ispatlamakta aşılmaz güçlüklerle karşılaşmaktadırlar. Tutukluluk süresinin uzatılması talebi ile yukarıda anlatıldığı şekilde bir yazılı müracaatla birlikte şüpheli hakim önüne çıkarıldığında da, şüphelinin avukatı var ise, şüphelinin avukatının da mahkemede bulunması için gerekli önlemler alınmalıdır.152 Hakim, ilk iş olarak şüpheliye bir avukatı olup olmadığını sormalı ve avukatının olmaması halinde şüphelinin avukatının hazır bulunması için gereken tertibatın alınıp alınmadığını araştırmalı ve gerekli tertibatın alınmadığını öğrenmesi üzerine, müracaatı, makul bir süre tehir etmesi ve durumdan şüpheli avukatının haberdar edilmesini sağlaması gerekmektedir. Ne yazık ki, hakimlerin bu konuda hassasiyet gösterdiklerini düşünsek de, aynı şeyi kolluk görevlileri için söylemek pek mümkün değildir. Şüphelinin avukat tutabilecek mali olanaklara sahip olmaması durumunda, soruşturması yapılan suçun ağırlığına ve ciddiyetine göre kişiye bir avukat atanmalıdır. Bu konudaki düzenleme kısmen 149 UK Supreme Court, Cadder v HM Advocate (2010) UKSC 43, 26.10.2010, https:// www.supremecourt.uk/decided-cases/docs/UKSC_2010_0022_Judgment.pdf (ET. 24.4.2017). 150 AİHM’in Türkiye’ye karşı 27.11. 2008 tarihli Salduz kararı, BN. 36391/02. Ayrıca bkz. Follesdal/Peters/Ulfstein, Constituting Europe, s. 153 vd. 151 “İstinaf dosyalamak” ifadesi Kuzey Kıbrıs hukukunda içtihatlarda yerleşik bir ifade olup istinaf başvurusunda bulunmak anlamında kullanılmaktadır. 152 Sözmener, Ceza Genel ve Ceza Usul, s. 319.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1