Türkiye Barolar Birliği Dergisi 162.Sayı

65 TBB Dergisi 2022 (162) Bahattin ARAS yapma konusunda takdir yetkisine sahiptirler. AİHM elinde bulunan unsurların ışığında, mevcut davada isyanı bastırmak için kullanılabilecek başka türde imkânların bulunup bulunmadığı noktasında yorum yapmasının zorunlu olmadığı kanaatindedir. Bu bakımdan, AİHM’nin görevi kendi durum değerlendirmesini, güvenlik güçlerinin durum değerlendirmesinin yerine koyarak felç edici el bombası gibi etkisiz hale getirici başka araçların kullanılmasını empoze etmekten ibaret değildir. Şüphesiz, eğer ölüme yol açmaya müsait yöntemlerin daha da sınırlandırılması isteniyor ise, bu türden imkânların kullanımına yaygınlık kazandırılması gerekir. Bununla birlikte, bir davanın şartları dikkate alınmaksızın, bir ilke zorunluluğu tesis edilmesi halinde Devlete ve yasaların uygulanmasından sorumlu devlet görevlilerine gerçekçi olmayan bir yük yüklenmiş olacaktır. İnsan doğasının öngörülemez nitelikte oluşu göz önüne alındığında, bu görevliler kendi hayatlarını ve başkalarının hayatını tehlikeye atmaya zorlanmış olacaklardır.55 Konuya mevzuat ve AİHM’nin ortaya koyduğu ilkeler doğrultusunda bakıldığında; Türk hukukunda zor kullanma yetkisinin bir ölçüde Kanun ve Yönetmelik ile düzenlendiği görülmektedir. Ancak prensibi düzenleyen Kanun hükümleri dışında, uygulamada zor kullanma yetkisini kullanmak gerektiğinde kurum içindeki kimin, hangi yöntemi, nasıl kullanacağını belirleyen özel bir düzenleme ise maalesef bulunmamaktadır. C. CEZAEVİNDEKİ ÇOCUKLARA KARŞI ZOR KULLANILMASI Zor kullanılmasının yetişkin hükümlüler üzerinde ağır etkileri olmakla birlikte çocuklar bakımından daha ağır sonuçları bulunmaktadır. Avrupa Cezaevi Kuralları’nda da belirtildiği üzere bir kapalı ceza infaz kurumunda zor kullanmanın hukuki olabilmesi için öncelikle bu yetkinin kullanılma koşulları, biçimi, bu konuda yetkili mercii ve zor kullanma sonrasında tutulacak rapora dair yasal bir düzenlemenin olması gerekir. Ayrıca yine tavsiye kararında vurgulanan diğer 55 AİHM Andronicou ve Constantinou/G.Kıbrıs Rum Cumhuriyeti Kararı, Başvuru No: 86/1996/705/897, K.T: 09.10.1997, Prg.192; Gömi/Turkiye Kararı, Başvuru No: 35962/97, K.T: 21.12.2006; Sincan Raporu, s.60

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1