124 &H]a +XkXkXnda 7akdLUL øndLULP 1HdHnOHULnLn 8\JXOanPaVÕ 6RUXnX YH 7RSOXPVaO BHkOHnWL tır. Bu çerçevede, değişiklikten önce, bu maddedeki gerekçelere benzer gerekçelerle de takdiri indirimin uygulanmasına veya uygulanmamasına karar verilebilmesi mümkündü. Yapılan yasal değişiklikle birlikte, maddenin ikinci fıkrasında yer alan, “gibi hususlar” ifadesi kaldırılmak suretiyle, gerekçede sınırlama yoluna gidildiği görülmektedir. Mülga 765 sayılı TCK’nın 59. maddesinde, “Kanuni tahfif sebeplerinden ayrı olarak mahkemece her ne zaman fail lehine cezayı hafifletecek takdiri sebepler kabul edilirse ağırlaştırılmış müebbet ağır hapis cezası yerine müebbet ağır hapis ve müebbet ağır hapis yerine 30 sene ağır hapis cezası hükmolunur. Diğer cezalar altıda birden fazla olmamak üzere indirilir” şeklinde bir düzenlemeye yer verilmiş, takdiri indirim nedenleri konusunda ve gerekçeler hususunda sayma yoluna gitmemiştir. Bunun dışında, 5237 sayılı TCK’da, müebbet hapis cezası yerine, yirmi beş yıl hapis cezası verileceği düzenlenmiş iken, mülga 765 sayılı TCK’da, bu senenin 30 yıl olacağı belirtilmiştir. Mülga 765 sayılı TCK’da, takdiri indirim gerekçeleri konusunda, hâkime geniş bir takdir hakkı tanınmıştır. 5237 sayılı TCK’da ise, yapılan yasal değişiklikten önce gerekçelerdeki takdir hakkı korunmasına rağmen, bu takdir hakkının hangi sınırlar çerçevesinde kullanılması gerektiğinin açıklanması yoluna gidilmiştir.58 Yapılan yasal değişiklikten sonra, gerekçelerin sınırlandırılması suretiyle, maddede belirtilen hususlar dışında bir gerekçe gösterilmesi imkânsız hale gelmiştir. Temel cezanın belirlenip gerekli artırım ve indirimlerin yapılmasından sonra, fail hakkında takdiri indirimin uygulanıp uygulanmayacağına karar verilecektir. Yani yapılan bu takdiri indirimden sonra, başka bir artırım veya indirim yapılması söz konusu olmayacaktır.59 Kanun koyucunun, takdiri indirimle ilgili yazdığı gerekçeler uygulanırken, belli bir araştırma yapılarak sonuca ulaşılmalıdır. Yani gerek soruşturma aşamasında gerekse kovuşturma aşamasında, failin kim olduğu, mesleki ve ekonomik durumu, ailevi durumu, sosyal bağlantıları, toplumdaki konumu, ilk defa suç işleyip işlemediği, fiilin işlenmesinden sonraki davranışları veya yargılama sırasında gösterdiği tutum ve davranışları dikkate alınmalıdır. Kanaatimizce, belirtilen 58 Yerdelen, s. 289. 59 Üzülmez, s. 214.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1