139 TBB Dergisi 2022 (163) Mustafa ATALAN rın gerekçede gösterilmesi sırasında, çelişki oluşturmamak adına dikkat edilmesi gerekmektedir. Failin geçmiş hayatı ve suç bağlantıları ile bugünkü kişiliği arasında bir ayırıma gidilebiliyor ise, bu gerekçelerin her ikisi de olumlu veya olumsuz değerlendirmede kullanılabilecektir. Fakat failin geçmişi açıklanırken kişiliğine de vurgu yapılarak takdiri indirim uygulanmazken, aynı gerekçeyle seçenek yaptırımların uygulanması durumunda yine çelişki oluşacaktır. Bu kapsamda, seçenek yaptırımların gerekçesiyle takdiri indirim gerekçelerinin birbiri ile karışma ihtimali yüksektir. Suçlunun kişiliği, sosyal ve ekonomik durumu ve yargılama sürecinde duyulan pişmanlık kavramları ile takdiri indirim gerekçesinde yer alan kavramlarının birbirinden ayırt edilmesi bazen imkânsızlaşmaktadır. Uygulamada çelişki doğmaması adına, her iki hükmün birlikte uygulanması gerektiği şeklinde bir zorunluluk hissedilmektedir. Çünkü hapis cezasını belirlenen koşullar çerçevesinde seçenek yaptırıma çeviren hâkim, çelişkiye düşmemek adına takdiri indirimi de uygulamak zorunda kalmaktadır veya tam tersi şekilde, seçenek yaptırımı uygulamayan hâkim, çelişki oluşmasını önlemek adına, takdiri indirimi de uygulamamaktadır. Aksi bir durumda, gerekçeler arasında çelişki bulunduğu gerekçesiyle hükmün bozulması gündeme gelebilecektir. Kanaatimizce, bu hükümlerin karışmasının önlenmesi adına, seçenek yaptırım gerekçeleri ile takdiri indirim gerekçelerinin yeniden düzenlenmesi ve bu şekilde birbirine karışmasının önlenmesi zorunludur. Yapılacak düzenlemenin gerekçesinde de hangi koşullarda seçenek yaptırımların uygulanacağı, hangi koşullarda takdiri indirim uygulanabileceği örneklerle gerekçede açıklanmalıdır. 2. Takdiri İndirim ve Erteleme Hükümleri Arasındaki İlişki TCK’nın 51/1. maddesinde, “işlediği suçtan dolayı iki yıl veya daha az süreyle hapis cezasına mahkûm edilen kişinin cezası ertelenebilir. Bu sürenin üst sınırı, fiili işlediği sırada on sekiz yaşını doldurmamış veya altmış beş yaşını bitirmiş olan kişiler bakımından üç yıldır. Ancak, erteleme kararının verilebilmesi için kişinin, daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkûm edilmemiş olması ve suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması” hükmüne yer verilmiştir. 92 92 İçel, s. 600.; Özgenç, “Genel Hükümler”, s. 746-766.¸ Hakeri, s. 661.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1