147 TBB Dergisi 2022 (163) Mustafa ATALAN hakkında olumlu veya olumsuz olarak değerlendirilen bir gerekçe, iki farklı düzenlemenin fail hakkında uygulanması veya uygulanmaması gerekçesi olarak karar yerinde yazılamayacaktır. Buna göre, tasarlayarak kasten öldürme suçunu işleyen fail hakkında, salt suçun tasarlanarak işlendiği belirtilerek takdiri indirimin uygulanmasına yer olmadığına karar verilemeyecektir.104 Aynı şekilde, cinsel istismar suçunu işleyen fail hakkında, suçun, salt yaşı küçük mağdura karşı işlendiği belirtilerek takdiri indirim uygulanmasına yer olmadığına karar verilemeyecektir. Buna karşın, kanunda belertilen diğer gerekçeler kapsamında takdiri indirim uygulanmayabilecektir. Bu noktada, işlenen suç dışında sabıkası bulunmayan fail hakkında, belirtilen suçlar nedeniyle indirim yapılması durumunda, toplum, yapılacak indirimleri, şiddetle reddedecek ve fail lehine yapılan bu indirimlerin, vicdanları rahatsız ettiği tezini ileri sürecektir. 7406 sayılı Kanun ile yapılan değişiklikle de bütün olumsuz özelliklerine rağmen mahkemeyi etkilemek için şekli tutum ve davranış gösteren kişiler hakkında, takdiri indirim uygulanmayacağı belirtilmek suretiyle, toplumsal beklentinin ve ceza adaletinin sağlanması hedeflenmiştir. Kanaatimizce, failin geçmişi ve sosyal ilişkileri ile yargılama sırasında veya fiilden sonraki pişmanlık gösteren davranışları olumlu bile olsa, “cezanın failin geleceği üzerindeki etkisi” gerekçe gösterilerek bu nitelikteki vahim olaylarda, takdiri indirim uygulanmamalıdır. Cezanın failin geleceği üzerindeki etkisi, işlenen suç ve verilen ceza ile failin ıslah olması arasındaki orantıyı ifade etmektedir. Böylece, takım elbise giyerek veya güzel konuşarak duruşmadaki heyeti etkilemeyi tasarlayan failin işlediği suçun vahim olması durumunda, bu suçun cezasından indirim yapılmaksızın sonuç cezanın belirlenmesi, bu şekilde, hükmedilen cezanın failin geleceği üzerindeki etkisinin takdir edilmesi, suç ve ceza adaleti açısından önemli bir sonuç olacaktır. Failin daha fazla ceza almasının, toplum ve fail açısından daha yararlı olacağı, suçun işlenmesinin önlenmesi ve ıslah amaçlarının ancak bu doğrultuda yerine getirileceği mutlak ve adil bir gerekçe olarak kabul edilmelidir.105 104 Çakmut/Zafer/Centel, s. 589. 105 Hamzaoğlu/Türk/Sanal, s. 207.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1