Türkiye Barolar Birliği Dergisi 163.Sayı

149 TBB Dergisi 2022 (163) Mustafa ATALAN belirtilen artırımları ve indirimleri yaptıktan sonra, en son aşamada takdiri indirim uygulanıp uygulanmayacağına karar verecektir. TCK’nın 62/2. maddesindeki takdiri indirim gerekçeleri ile aynı Kanun’un 50/1. maddesindeki seçenek yaptırımlara çevirmedeki gerekçeler, 51. maddedeki erteleme gerekçeler ve CMK’nın 231. maddesindeki hükmün açıklanmasının geri bırakılmasına dair gerekçelerin zaman zaman iç içe geçtiği görüldüğünden, belirtilen gerekçelerin içerik olarak yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Aksi takdirde, takdiri indirimi uygulayan hâkimin, diğer lehe hükümleri uygulama zorunluluğu doğmakta veya tam aksi şekilde, bir hükmün uygulanmaması durumunda diğer hükümlerin de uygulanmaması gerekmektedir. Hâkim tarafından farklı bir uygulama yapılarak lehe hükümlerin bir kısmının uygulanması, bir kısmının uygulanmaması durumunda, gerekçeler arasında çelişkiler doğmaktadır. Kanaatimizce, TCK’nın 62/2. maddesinde yer alan “failin geçmişi” kavramının, kanun maddesinden çıkartılması, bu maddenin, suç dışında, sadece faille ilgili bir gerekçe olarak bırakılması yerinde olacaktır. Bunun yapılmaması halinde, failin geçmişi nedeniyle takdiri indirim uygulamayan hâkimin, kişiliği nedeniyle seçenek yaptırımları uygulaması durumunda hükmün kendi içerisinde çelişki oluşturması söz konusu olacaktır. Fail lehine olan hükümlere genel olarak bakıldığında, takdiri indirim nedenleri olarak belirtilen failin geçmişi, sosyal ilişkileri, fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki pişmanlığını gösteren davranışları, cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri şeklindeki gerekçelerin, seçenek yaptırım gerekçeleri olarak belirtilen, suçlunun kişiliği ve ekonomik durumu, yargılama sürecindeki duyduğu pişmanlık ve suçun işlenmesindeki özellikler şeklindeki gerekçelerin, erteleme gerekçeleri olarak gösterilen, suç işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda olumlu kanaat oluşması şeklindeki gerekçenin, hükmün açıklanmasının geri bırakılmasında gösterilen failin kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak yeniden suç işlemeyeceği hususunda kanaate verilmesi şeklindeki gerekçelerin birbirine çok yakın şekilde düzenlendiği görülmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1