150 &H]a +XkXkXnda 7akdLUL øndLULP 1HdHnOHULnLn 8\JXOanPaVÕ 6RUXnX YH 7RSOXPVaO BHkOHnWL Öncelikle, belirtilen kavramlarının nasıl yorumlanması gerektiğinin kanunun gerekçesinde açıklanmasında yarar bulunmaktadır. Bunun dışında, bazı hükümlerde, “failin”, bazı hükümlerde, “suçlunun” şeklindeki ifadelerin kullanılmasının önlenerek kavram birliğinin sağlanması gerekmektedir. Yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık yönünde olumlu kanaat oluşturan fail hakkında, cezanın ertelenmesine kararı verildiği anda, takdiri indirim uygulanmaması konusunda bir gerekçe oluşturulması imkânı azalmış olacaktır. Aynı şekilde, failin kişilik özellikleri ile duruşmadaki tutum ve davranışları göz önünde bulundurularak hükmün açıklanmasının geri bırakılması karar verildiğinde de takdiri indirim konusundaki takdir alanı daralmış olacaktır. Hâkim çelişkiye düşmemek adına, fail hakkında bütün lehe hükümleri zorunlu olarak uygulamak durumunda kalacaktır. Bu nedenlerle, belirtilen lehe hükümlerle ilgili olarak yasada değişiklik yapılması, kavramların, birbiriyle çelişmeyecek şekilde yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Bu kapsamda, 7406 sayılı Kanun’la yapılan değişiklikle, TCK’nın 62/2. maddesindeki gerekçelerin sınırlı olarak sayılması, “pişmanlık” kavramının maddeye eklenmesi, failin, mahkemeyi etkilemeye yönelik şekli tutum ve davranışlarının takdiri indirimde dikkate alınmayacağı ve takdiri indirim konusundaki kararların gerekçeli yazılması şeklindeki düzenlemeler, doğrudan toplumsal vicdanın tatmin olmasını sağlamaya yönelik adımlar olarak değerlendirilmektedir. Takdiri indirim oranlarının düşürülmesi, takdiri indirim gerekçelerinin somutlaştırılması, toplumda infial uyandıran suçlarda, failin daha fazla cezalandırılmasının, fail ve toplum açısından yararlar sağlayacağının bir takdiri indirim gerekçesi olarak yazılması durumunda, uygulayıcılar ve toplum açısından ortak bir noktada buluşulmuş olacaktır. Bu düzenlemelerin dışında, belli suç tiplerinde takdiri indirim yapılmaması yönünde yapılacak değişikliklerin, Anayasa’nın eşitlik ilkesine aykırı olacağını değerlendirmekteyiz. Ayrıca, bu şekilde, takdiri indirim uygulanmayacağı suç tiplerinin belirlenmesi halinde, hakkında takdiri indirim uygulanmayacağını bilen faillerin, yargılama sürecini sürekli olarak sabote etmeleri ve yargılamayı yönetilemez bir duruma taşımaları ihtimal dâhilinde olacaktır. Bu şekilde de duruş-
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1