16 .aPXVaO $Oanda .aPHUaOÕ ø]OHPH 6LVWHPOHULnLn +XkXka 8\JXnOX÷X h]HULnH BLU 'H÷HUOHndLUPH a. Kanunilik Kanunilik, temel hak ve özgürlüklerin korunmasında en başat ilkeler arasında yer almaktadır. Hak ve özgürlüklerin, tüzük ve yönetmelik gibi idari işlemlerle sınırlandırılmamasını beraberinde getiren bu ilke; kişiler açısından öngörülebilirlik, devlet açısından ise uygulanabilirlik anlamını taşımaktadır.54 Gerçekten, kanun yoluyla hayata geçirilen düzenlemeler, kişiler için daha şeffaf ve belirli bir içeriğe sahip olup; kanunların hazırlanması, kabul edilmesi ve değiştirilmesine ilişkin süreçler, diğer düzenlemelere göre daha sıkı ve belirli şartların yerine getirilmesini gerektirmektedir. Anayasa’nın 13. maddesinde; müdahalenin kanunla gerçekleştirilmesi gerektiği ifade edilmesine rağmen; şekli anlamda55 ya da maddi anlamda56 kanuna yönelik herhangi bir netlik ortaya konulmamıştır. Ancak Anayasa’nın kanun ile şekli anlamda kanun ifadesini benimsediği ve Cumhurbaşkanlığı kararnamesi, tüzük, yönetmelik gibi düzenleyici işlemlerle temel hak ve özgürlükleri sınırlandıran düzenlemelerin hayata geçirilemeyeceği değerlendirilmektedir.57 Nitekim Anayasa Mahkemesi de birçok kararında kanunilik ölçütünün karşılanabilmesi için müdahaleye esas hususların kanunla öngörülmesi gerektiğini belirterek şekli anlamda kanunun varlığını açıkça benimsemiştir.58 Bu konuda AİHM ise şekli anlamda kanun yerine maddi anlamda kanunu temel alan bir yaklaşım sergilemektedir. Yani sadece kanun değil, yönetmelik, tüzük ve hatta yargı içtihadı da AİHM tarafından ortaya konulan kanunilik kapsamında değerlendirilmektedir.59 AİHM’in konuyla ilgili önemle vurguladığı husus; öngörülebilir, erişilebilir ve belirli bir hukuki düzenlemenin varlığıdır. Bu noktada, söz konusu düzenlemenin, bireyler tarafından erişilebilir olması ve bireylerin 54 Eren, s. 118. 55 Şekli anlamda kanun, başta Anayasa olmak üzere ilgili mevzuatta belirtilen usuller kullanılarak yasama organı tarafından kabul edilerek yürürlüğe giren düzenlemelerdir. Bu noktada, kanunun içeriğinin bir önemi bulunmamaktadır. 56 Maddi anlamda kanun, genel ve soyut nitelikte bir içerikle kabul edilen düzenlemelerdir. Bu düzenlemelerin kabul edilmesinde mevzuatta öngörülen usullerden ziyade düzenlemenin içeriği önem taşımaktadır. 57 Atar, s. 138. 58 Anayasa Mahkemesi’nin 19 Aralık 2013 tarihli Mehmet Akdoğan ve Diğerleri (2013/817 başvuru numaralı) kararı, Anayasa Mahkemesi’nin 10 Aralık 2015 tarihli Bülent Polat (2013/7666 başvuru numaralı) kararı. 59 Arslan Öncü, s. 154.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1