246 +XkXk 'HYOHWL 2OJXVXnXn (VkL da÷OaUdakL .|kHnOHUL da, üst sınıf mensuplarının sözleşmeler sistemi aracılığıyla kendilerince tayin ettikleri hukukun ortaya çıkardığı toplumsal ilişkiler ağını bir iktidar yapısına dönüştürdüğü görülmektedir. Feodalitenin kendi içerisindeki hak mücadelesinin ürünü 1215 tarihli Magna Carta Libertatum, demokrasiye erişilmesinin ilk adımı olarak24 hukuk devleti anlayışı bakımından öncü bir metin olmuştur. Siyasi iktidarın meşruluğunu sorgulamaya açarak yönetimin takdire dayanan keyfi uygulamalardan arındırılmasını amaçlayan hukuk devletinin bir yazılı belgede yer bularak pozitif hukuka dönüşme geçmişi, Magna Carta’ya kadar uzanmaktadır.25 Bu metni hukuk devleti olgusu açısından önemli kılan en temel özellik, kimseyi hukukun üstünde konumlandırmayarak hukukun üstünlüğü ilkesine yer vermiş olmasıdır.26 D. YENİ ÇAĞ Yeni Çağ ile yükselen kral-devletlerin hüküm sürdüğü dönem, zorba devletin görünürlüğünün arttığı bir zaman dilimi olmuştur. Hukuk devleti bakımından kurumsal bir devlet anlayışı önem arz eder. Buna mukabil, mutlak monarşiler çağında devlet ile kralın kişiliği bir tutulmuştur.27 Kendisini krallığının merkezinde tasavvur etmesinden olsa gerek “L’État c’est moi” (devlet benim) dediği söylenen28 Fransızların güneş kralı XIV. Louis’nin devleti öz varlığı ile birleştirdiği görülmektedir. Kral ile devletin iç içe geçtiğini ve devlete ayrı bir hukuki kişilik tanınmadığını gösteren bu durum aydınlanma mutlakiyeti ile değişmiş,29 aradan bir asır geçmemişken XV. Louis 1771’de ilan ettiği fermanında; “Bazı kurumlar vardır ki onları değiştirmeye bizim gücümüz 24 Karl Doehring, Genel Devlet Kuramı (Genel Kamu Hukuku), çev. Ahmet Mumcu, 4. baskı, İnkılap Yayınları, 2002, s. 259. 25 Kralın yetkilerini kısıtlayan bu durum, (1688) Bill of Rights ile daha da genişleyecek ve kralın Common Law karşısında görevli sayıldığı, diğer bir deyişle hukuk kuralına bağlı olduğu kabul edilecektir. Doehring. s. 52. 26 Göze, s. 471. 39. maddede, -mahkemelerce kanunlara uygun olarak alınan bir karar olmadıkça- kralın özgür kişilerin mallarına el koyamayacağı ve bu kişileri sürgüne yollayamacağı, tutuklayamacağı, mahkûm edemeyeceği ve herhangi bir şekilde zarara uğratacak eylemlerde bulunamayacağı hükme bağlanmıştır. Göze, s. 472. 27 Doehring, s. 48. 28 İl Han Özay, Günışığında Yönetim, Alfa Yayınları, 2002, s. 30. 29 Doehring, s. 48.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1