17 TBB Dergisi 2022 (163) Seçkin KOÇER kendileri hakkındaki muhtemel sonuçları öngörebilmeleri önemlidir. Sonuçların öngörülebilir olması için düzenlemenin; tedbire başvuru yetkisine sahip kişi ya da kurumlar, kötüye kullanım riskine karşı benimsenen güvenceler ve tedbire ilişkin gerekçe, süre ve kapsamgibi bilgilere yer vermesi uygun olacaktır.60 Bu özellikleri taşımayan ve ileride gerekli olabileceği şeklinde genel bir düşünceyle kişisel verilerin işlenmesine yol açan her türlü düzenleme ve neticesinde gerçekleştirilecek uygulamalar hukuka aykırı olacaktır.61 Düzenlemenin şekli anlamda bir kanunla ya da bir yönetmelik gibi düzenleyici işlemle yapılmasının önemi bulunmamaktadır. Bu açıdan bakıldığında; Anayasa’nın temel hak ve özgürlüklerin korunması noktasında AİHM’e nazaran daha ileri bir bakış açısına sahip olduğu belirtilebilir.62 AİHM’in birçok kararında özel hayata yönelik müdahalenin kanunla uyumlu olup olmadığı detaylıca değerlendirilmiştir. Örneğin; Perry/Birleşik Krallık kararında Mahkeme; öncelikle söz konusu düzenlemenin ilgili kişi tarafından erişilebilir olup olmadığı ve sonuçlarının öngörülüp öngörülemediğinin değerlendirilmesi sonrasında ise yapılan müdahalenin kanunla uyumlu olup olmadığının incelenmesi gerektiğini ifade etmiştir. Somut olayda ortaya konulan müdahaleye dayanak teşkil eden mevzuat düzenlemesi bulunsa da kişinin, görüntülü izleme ve kaydetmenin amacı ve sonraki kullanım ile ilgili bilgilendirilmemesi, görüntüyü izleme, itirazda bulunma ve görüntünün tanıklara izletilmesi esnasında vekil bulundurma hakkının kullandırılmamasının mevzuatla uyumlu olmadığını ifade ederek özel hayatın gizliliği hakkının ihlal edildiğine karar vermiştir.63 Söz konusu sistemin esasında kişi hak ve özgürlüklerine müdahale içermediği gerekçesiyle yasal düzenlemenin gerekli olmadığı düşünülebilir. Hatta söz konusu kameraların kullanılmaya başlandığı 1990’lı yıllarda İngiltere’de; kişinin toplum içerisinde korunması gerekli mahremiyeti bulunmadığı ileri sürülerek bu yönde yasal düzenlemeye gerek duyulmadığı kimi hukukçular tarafından ifade edilmiş60 AİHM’in 21 Haziran 2011 tarihli Shimolovos/Rusya (30194/09 başvuru numaralı) kararı. 61 Küçük, s. 71. 62 Abanoz, s. 122. 63 AİHM’in 17 Temmuz 2003 tarihli Perry/Birleşik Krallık (63737/00 başvuru numaralı) kararı.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1