Türkiye Barolar Birliği Dergisi 163.Sayı

272 )HdHUaO $OPan $na\aVa 0aKkHPHVL gUnH÷LndH 8OXVaO 0aKkHPHOHU YH $YUXSa 0aKkHPHOHUL ilişkilerinde yetkilerini kullanmaya devam edecektir. Mahkemeler arasındaki kooperasyon çerçevesinde uygulanacak geri durma (temkinli davranma) yöntemi ile AB Divanı temel haklar alanında içtihat oluşturmaktan geri dururken ulusal anayasa mahkemeleri Birlik temel haklarını değerlendirmelerine esas alarak bireyler bakımından temel hak korumasını optimize edecektir. Bu yöntem ile AB Divanı temel haklar alanında genel olarak içtihat oluşturmayı üstlenmek yerine sadece muayyen temel haklara koruma sağlayacaktır. AB Divanı bir anayasa mahkemesi gibi temel hakları korumak üzere yetkilendirilmemiştir. Divan nezdinde örneğin anayasa şikâyeti davası açılamamaktadır. Uzman personel eksikliği nedeniyle bu tür davaların ayrıca Divanı zorlaması kaçınılmazdır. Federal Alman Anayasa Mahkemesi örneğinde olduğu gibi ulusal anayasa mahkemeleri buna karşılık bireylerin açtıkları anayasa şikâyeti davalarına bakmakta ve kendilerini bireylerin temel haklarını devletin müdahalelerine karşı korumakla görevli görmektedir. 2- Mahkemeler arasında diyalog yöntemi Divanın bu tür bir “Solange” kararı mahkemeler arasında kooperasyonun bir başka boyutu olan diyaloğa yol açabilir. Mahkemeler arasındaki diyalog diğer mahkemenin kararlarının, gerekçelerinin dikkate alınmasını sağlayarak temel hakların korunmasını optimize edebilir. AB’nin Çalışma Usulleri Hakkındaki Anlaşma’nın 267. maddesi muvacehesinde AB Adalet Divanı’na yapılan ön karar başvurusunda olduğu gibi bu yöntem Divana bir taraftan Birlik temel haklarına ilişkin hukuki görüşünü oluşturma olanağı verirken, diğer taraftan da ilgili ulusal temel hakkın yorumunu ulusal anayasa mahkemesinden isteme olanağı verme potansiyeline sahiptir. Her iki mahkemenin aynı yahut benzer temel hakka ilişkin yorumları ortak bir temel hak içtihadının oluşmasını sağlayacaktır. AB Hukukunda ulusal mahkemelerden görüş alınması açıkça öngörülmüş olmamakla beraber, yasaklanmış da değildir. Prosedürün şekillendirilmesi Divanın takdirindedir. Bu tür bir olanak AİHM ve AB Divanı ilişkisinde Divan lehine kabul edilmiştir.12 Bu yöntemin Divan ve anayasa mahkemeleri ilişkisinde de uygulanması mümkündür. 12 Uerpmann-Wıttzack, Robert, Rechtsfragen und Rechtsfolgen des Beitritts der Europäischen Union zur EMRK (Europäische Menschenrechtskonvention), EuRBeiheft 2012, s.167.170.178 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1