273 TBB Dergisi 2022 (163) A. Füsun ARSAVA III- AİHM’nin Anayasa Mahkemeleri ile İlişkisi AİHM’nin anayasa mahkemeleri ile ilişkisi daha karmaşık olarak düzenlenmiştir. AB Anlaşması’nın 6. md., 2. fıkra ve 3. fıkrası AİHM kararlarının Birlik organları bakımından bağlayıcılığından hareket etmekle beraber, AİHM kararlarının üye devletlerde etki doğurması üye devletlerin iç hukukuna transforme edilmesine bağlıdır. AİHK’nın doğrudan geçerli olduğu Konvansiyon devletlerinde AİHM kararları iç hukukta aynı şekilde doğrudan geçerli olmaktadır. Bu ülkelerde ulusal anayasa mahkemeleri AİHK hükümlerini ulusal hukuk gibi vatandaşlarının korunması için uygulayabilir ve yorumlayabilir. Konvansiyonun iç hukukta geçerliliği transformasyona bağlı ülkelerde ise konvansiyon, konvansiyonu iç hukuka aktaran Parlamento tasarrufunun kapsamına göre geçerli olmaktadır. Bu transformasyon tasarrufu AİHK’nın ve AİHM’nin kararlarının iç hukuktaki hiyerarşisini ve etkisini belirlemektedir. Federal Almanya’da örneğin Konvansiyon anayasanın 59. maddesine göre iç hukuka basit bir federal kanun olarak ithal edilmiştir.13 Bunun sonucu olarak Konvansiyon iç hukukta anayasa hukuku hiyerarşisine değil, kanun hiyerarşisine sahiptir. Ulusal mahkemeler Konvansiyonu insan hakları içeriği nedeniyle daha özel mütalâa edilse de Konvansiyon iç hukukta herhangi bir federal kanun gibi geçerlidir.14 AİHK (taraf devlet sayısı şu an için 47’dir) insan haklarını asgari bir seviyede temin etmek amacıyla yapılmıştır. Bu nedenle de AİHK’nın iç hukukta herhangi bir federal kanun gibi kategorize edilmesi uygun görülmemektedir. Federal Alman Anayasa Mahkemesi Konvansiyonu iç hukuka transforme eden federal kanuna insan hakları içeriği nedeniyle diğer basit kanunlar içinde özel bir yer vermiş ve mahkemelerden Konvansiyonun değerlerine saygı gösterilmesini, anayasa hukukunun izin verdiği nispette Konvansiyonda üye devletler için öngörülen yükümlülükleri yerine getirmelerini istemiştir.15 Bu şekilde Konvansiyon iç hukukta sadece soyut bir geçerlilik değil, fiilen de basit kanunlara göre önemli bir ağırlık kazanmıştır. 13 bknz.: BGBl II, 1952 14 BVerfGE 111, 307, 324 vd. 15 BVerfGE 74, 358, 370; 111, 307, 317 ve BVerfGE 111, 307, 327, 329; 128, 326, 371
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1