Türkiye Barolar Birliği Dergisi 163.Sayı

79 7BB 'HUJLVL *|koH 6(5ø0 açıkça veya gizli davranışlarla gerçekleştirilebileceğini kabul etmektedir. Mahkeme,60 hangi hareketlerin hile oluşturacağına dair net kurallar koymanın çok zor olduğunu; bu nedenle hilenin varlığına dair bir değerlendirmenin her zaman somut olay üzerinden yapılması gerektiğini ifade etmektedir. Bu değerlendirmenin, mağdurun durumuna, fiille olan ilişkisine, eğer mevcutsa gizlenen veya değiştirilen belgenin niteliğine göre yapılacağını kabul etmektedir. Görüldüğü gibi Yargıtay’ın bu konuda nesnel veya öznel değerlendirme yapılması gerektiğine dair net bir kuralı bulunmamaktadır. Kanaatimizce hile, aldatıcılığı belli bir ağırlığa ulaşmış olması gereken, gerçeğe uymayan davranışlardır. Hilenin ağırlığını ve niteliğini belirlemeye yönelik ölçütler koymak mümkün olmayıp somut olay özelliklerine göre değerlendirme yapılmalıdır. Kanunilik ilkesi uyarınca, suçta ve cezada kıyas ve genişletici yorum yasaktır. Bir suçta yer alan kavramların neyi ifade ettiğini belirlemek anlamına geldiği için yorum yapmak, yasak değil aksine, suçu anlamlandırabilmek açısından zorunludur.61 Hilenin niteliğini belirlerken belli bir ağırlığa ulaşmış olmasını aramak kanaatimizce suçun oluşumu açısından hile ifadesini yorumlamak anlamına gelmekte olup kanunilik ilkesine aykırılık teşkil etmemektedir. B. CEZAİ HİLE-HUKUKİ HİLE AYRIMI Mülga Borçlar Kanunu’nda hile terimi kullanılırken;62 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nda,63 aldatma terimi tercih edilmiş ancak kav60 CGK, Esas No. 2018/15-372, Karar No. 2021/258, T. 08.06.2021, https:// l i b . kazanc i . com. t r/kho3/ i bb/ f i l e s/dsp . php? f n=cgk - 2018 - 15 - 372 . htm&kw=hile&cr=yargitay#fm, (Erişim Tarihi: 02.01.2022). 61 Zeki Hafızoğulları/Muharrem Özen, Türk Ceza Hukuku Genel Hükümler, US-A Yay., Ankara 2018, s. 20, dn. 39. 62 Hile m. 28; “Diğer tarafın hilesiyle akit icrasına mecbur olan tarafın hatası esaslı olmasa bile, o akit ile ilzam olunmaz. Üçüncü bir şahsın hilesine duçar olan tarafın yaptığı akit lüzum ifade eder. Şu kadar ki diğer taraf bu hileye vakıf bulunur veya vakıf olması lazım gelirse, o akit lazım olmaz”. 63 Aldatma m. 36; “Taraflardan biri, diğerinin aldatması sonucu bir sözleşme yapmışsa, yanılması esaslı olmasa bile, sözleşmeyle bağlı değildir. Üçüncü bir kişinin aldatması sonucu bir sözleşme yapan taraf, sözleşmenin yapıldığı sırada karşı tarafın aldatmayı bilmesi veya bilecek durumda olması hâlinde, sözleşmeyle bağlı değildir.”

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1