Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

119 TBB Dergisi 2023 (164) M. Nedim BEKRİ Yargıtay, madde miktarının, failin amacının belirlenmesinde yardımcı olabileceğini ancak tek ölçüt olamayacağını ve ayrıca kişisel kullanım için kabul edilebilecek miktarın, madde özelliklerinin yanısıra kişinin fiziksel ve ruhsal yapısına göre değişiklik gösterdiğini ifade etmektedir. Buna karşılık, TCK’nın 188/3. maddesinden, eşik miktara odaklanıp sanığın kişisel durumuna ilişkin herhangi bir bilimsel rapora dayanmayan ve gerekçesi bu hususta bir değerlendirme de içermeyen mahkumiyetleri bu yönüyle bozan Yargıtay kararlarına rastlanamamaktadır. Ayrıca, esas alınan eşik miktarın kararda belirtilmemesi denetime imkan vermediği gibi özellikle metamfetamin56 gibi son yıllarda kullanımı arttığı anlaşılan maddelere ilişkin olarak tüm mahkemelerin birbirleriyle uyumlu ve istikrarlı bir eşik miktar uyguladığından söz etmek de mümkün değildir. Belirtmek gerekir ki uygulamada fiilen eşik miktarların esas alınıyor olmasının, somut olayda bu miktarlar söz konusu ise uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçunun zaten oluştuğu düşüncesiyle savunmaların dikkate alınmaması, vücuttan kan ve benzeri örnek alınması dahil sanığın lehine olabilecek delillerin toplanmaması,57 dosyanın bir kısmına odaklanılıp diğer hususların gözardı edilmesi sonucunu da doğurabildiği gözlenmektedir. Bu yönde bir uygulamanın; Yargıtay kararlarında vurgulandığını gördüğümüz, tüm ölçütler ile delillerin ve suç konularının somut olayın özelliklerine göre bir bütün olarak dikkate alınıp değerlendirilmesi gereği ile toplanan delillerin bir kısmına dayanılıp diğer kısmı göz ardı edilerek oluşan kanaate dayanılarak mahkumiyet hükmü kurulması yasağına ve neticeten de adil yargılanma hakkına aykırı olduğu açıktır. Öte yandan, soruşturma ve yargılama süreci diğer delillerin kaybıyla sürerken, doğrudan sanığın üzerinden veya fiili egemenlik alanından ele geçirilmemiş olan eşik miktarın üzerindeki maddelerin sanığa ait olmadığı da sonradan ortaya çıkabilmektedir. 56 Adli Tıp Kurumu Başkanlığı’nın, metamfetamin adlı uyarıcı maddeye ilişkin olarak oybirliği ile verdiği 26.10.2020 tarih ve 40968900-101.01.02-2020/88087334326/10/2020 sayılı mütalaada “günlük, aylık, yıllık kullanım miktarı hususunda bir değerlendirme yapılamadığı, alınan madde miktarı ve bireysel özelliklere bağlı olarak maddenin kişi üzerindeki etkisi ve bu etkinin sona erme süresinin değişkenlik gösterdiği” tespiti yapılmıştır. (https://www.ferhatbulut.av.tr/ makaleler/yargitay-kararlari-isiginda-uyusturucu-maddesinin-kisisel-kullanimsinirlari, E.T.: 20.06.2022). 57 Koç, s. 1186.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1