Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

126 Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Suçunda (TCK m. 188/3) Delillerin Toplanması ve ... 4. İhbarcının Kimliğinin Araştırılmaması ve Tanık Sıfatıyla Dinlenilmemesi Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti suçlarına ilişkin soruşturma işlemlerinin çok zaman kimliği belirsiz bir kişinin “madde satışına” ilişkin ihbarıyla başladığı bilinmektedir. Kolluk tutanaklarına meçhul bir kişi olarak geçen ihbarcı kişinin, hangi telefon numarasından aradığı veya görevlilere başka hangi suretle ulaştığı, ihbar içeriğindeki bilgiyi nasıl edindiği ve güvenilirliği gibi hususların cevapsız kalmasına karşılık, ihbara ilişkin olarak arama dahil tüm soruşturma işlemlerinin gerçekleştirilmesi uygulamada önemli bir sorundur. İhbarcının, güvenliğinin sağlanabilmesi için kimliğinin gizli tutulmasının veya kolluğun bizzat elde ettiği istihbari bilgiyi adli alana aktarma işleminin söz konusu olduğu düşünülebilirse de, tutanakta yer alan “satışa ilişkin ihbar” gibi ibarelerin, bu yönde hiçbir hareket tespiti olmamasına rağmen, ele geçirilen madde miktarından da bağımsız olarak failin satış veya mezkur suçu oluşturan bir başka eylemi gerçekleştirirken yakalanmış gibi bir sonuç doğurmasına neden olduğu görülebilmektedir. Yargıtay bozma kararlarında isabetli olarak, sanıkların, kendilerinden ele geçirilmemiş olan uyuşturucu veya uyarıcı maddeler ile ilgileri olduğu veya kendilerinden ele geçirilen maddelerin kullanma dışında bir amaçla bulundurulduğu hususlarında salt ihbarın mahkumiyet için yeterli bulunmadığı görülmektedir.60 Öte yandan, Yargıtay, ihbar60 “Kendisinde herhangi bir uyuşturucu ya da uyarıcı madde ele geçmeyen sanığın savunmasının aksine, yakalandığı yerin 2 metre ilerisinde duvarda ele geçen uyuşturucu maddelerle ilgisi olduğuna dair ihbarcının soyut beyanı dışında her türlü kuşkuyu aşan, yeterli ve kesin delil bulunmadığı gözetilmeden, beraati yerine mahkûmiyetine karar verilmesi”, Yargıtay 10.CD 30.06.2021, 2021/4156 E.- 2021/8290 K.; “Suç tarihinde ihbar üzerine devriye görevindeki polislerin olay yerine intikal ettiği sanıkların üzerinde yapılan aramada suç unsuruna rastlanmadığı ancak ihbarcı ile iletişime geçildiğinde sanıklara 10 -15 metre mesafede bulunan internet kafenin karşısındaki merdivene yuşturucu maddeyi sakladıklarını ve buradan alarak satış yaptıklarını söylemesi üzerine söz konusu yerde 3 paket halinde net 8,5 gr esrar maddesinin ele geçirildiği, uyuşturucu madde paketlerinin üzerinde sanık ...’un parmak izinin tespit edildiği, sanıktan ele geçirilen uyuşturucu maddeleri satma veya başkasına verme gibi kullanma dışında bir amaç için bulundurduğuna dair mahkûmiyetine dair yeterli her türlü şüpheden uzak, kesin ve yeterli delil bulunmadığı anlaşıldığından, ele geçirilen uyuşturucu madde miktarı da dikkate alındığında, sanığın eyleminin kullanmak için uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu gözetilmeden, uyuşturucu madde ticareti yapma suçundan mahkûmiyetine karar verilmesi”, Yargıtay 10. CD 24.06.2020, 2019/2823 E.-2020/3300 K.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1