Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

127 TBB Dergisi 2023 (164) M. Nedim BEKRİ cının kimlik bilgilerinin tespit edilerek tanık sıfatıyla dinlenmek suretiyle olay ve sanık hakkındaki bilgi ve görgüsü hususunda beyanının alınmaması nedeniyle de bozma kararları vermektedir.61 Buna karşılık mahkemeler, ihbarcının kimliğini araştırmayı, bilgi ve görgüsünün tespiti için tanık olarak dinlenmesini gerekli görmeyerek bu husustaki talepleri reddetmektedirler. Mahkumiyet kararlarının gerekçelerinde ise tanık güvenliği çerçevesinde CMK’nın 58/2-3 maddeleri ile 5726 Tanık Koruma Kanunu’nun somut olayda uygulanabilirliği hususunda bir değerlendirme de yapılmaksızın, sanık hakkında satış veya atılı suçu oluşturan bir başka eylemi gerçekleştirdiğine ilişkin “ihbar bulunduğu” ifadelerine sıklıkla yer verilmektedir. Yargıtay kararlarına da aykırı olan bu yöndeki mahkumiyet kararlarının, CMK’nın 217/1. maddesindeki, hükmün ancak duruşmaya getirilmiş ve hakim huzurunda tartışılmış delillere dayandırılabilmesi kuralı ile ihbar ve ihbarcıya karşı hiçbir yargısal imkanı bulunmayan sanıkların adil yargılanma haklarını ihlal ettikleri açıktır. B. Hukuka Aykırı Deliller Bazı suçlar söz konusu olduğunda, zaman zaman hukukun temel kurallarının ihlal edilmesinin mazur görüldüğü gözlenebilmektedir. Bu kapsamda, özellikle gençlerin sağlığına yönelttiği büyük tehdidin ve suç ya da terör örgütlerinin finanse edilmelerini sağlamasının oluşturduğu hassasiyetle uyuşturucu ve uyarıcı madde suçları söz konusu olduğunda da kollukta ve hukuk uygulayıcılarında aynı yaklaşım söz konusu olabilmektedir. Hukuki ve insani dayanağı bulunmayan ve umulduğu gibi fayda sağlamayıp zararlara neden olan söz konusu yaklaşımın en önemli sonucu, hukuka aykırı deliller elde edilmesi ve sonrasında da bu delillerin mahkumiyet hükmüne dayanak yapılmasıdır. 61 “Sanıkların savunmalarında suçu ve olay tutanağı içeriğini kabul etmediklerini beyan etmeleri karşısında, “[email protected]” mail adresinden 155 polis imdat hattına yapılan ihbara ait olan ihbarcının kimliğinin tespit edilmesi, tanık sıfatıyla dinlenilmesi, dinlenmesinden sonra, sanıkların hukuki durumunun tayin ve takdiri gerektiğinin gözetilmemesi”, Yargıtay 10. CD 06.10.2020, 2015/4486 E.-2020/4994 K.; “İhbarcının ilgili kolluktan kimliği tespit edilip tanık sıfatıyla usulünce dinlenmek suretiyle olay ve sanık hakkındaki bilgi ve görgüsü hususunda ayrıntılı beyanının alınması, sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken eksik araştırma ile hüküm kurulması”, Yargıtay 10 CD. 25.12.2019, 2016/2139 E.-2019/8956 K.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1