Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

128 Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Suçunda (TCK m. 188/3) Delillerin Toplanması ve ... Öğretide, adil yargılanma hakkı kapsamındaki temel şüpheli/ sanık hakları sağlanmaksızın elde edilen deliller olarak tanımlanan hukuka aykırı deliller tüm soruşturma ve kovuşturma süjelerinin dikkatli olmasını gerektiren bir konudur.62 Belirtmek gerekir ki çok ağır bir suç söz konusu olsa da bir eylemin cezasız kalması, tüm hak ve özgürlüklerin teminatı olan hukukun üstünlüğünün herhangi bir sınır tanımaksızın delil elde ederek veya mahkumiyet hükmü vererek bertaraf edilmesinden daha ağır bir sonuç doğurmayacaktır. Nitekim, Anayasa’nın 36/1. maddesine 03.10.2001 tarih ve 4709 sayılı Kanun’la, hukuka aykırı delillere karşı da koruma sağlayan adil yargılanma hakkı eklenmiş ve herkese yargı mercileri önünde bu hak tanınmıştır. Bunun yanısıra, Anayasa’da hukuka aykırı deliller ayrı ve açık bir düzenleme olarak da yer almaktadır. 38. maddenin beş ve altıncı fıkralarında, hiç kimsenin kendisini ve kanunda gösterilen yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeye zorlanamayacağı ve kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulguların da delil olarak kabul edilemeyeceği hükümlerine yer verilmiştir. Söz konusu Anayasal kurallar doğrultusunda Ceza Muhakemesi Kanunu’nda da (CMK), delil serbestisi ve vicdani delil sistemi ilkeleriyle beraber delillere hukuka uygunluk sınırı getirilmiştir. CMK’nın 217/2. maddesinde “Yüklenen suç, hukuka uygun bir şekilde elde edilmiş her türlü delille ispat edilebilir” düzenlemesine yer verilmiş ve 206/2. maddenin a bendinde de, kovuşturma aşamasında ortaya konulması istenilen bir delil kanuna aykırı olarak elde edilmişse reddolunacağı öngörülmüştür. CMK’nın 148/3. maddesi gereği, yasak usullerle elde edilen ifadelerin, rıza ile verilmiş olsalar dahi delil olarak değerlendirilemeyecekleri de belirtilmelidir. Ayrıca, 230/1. maddenin b bendi uyarınca, mahkumiyet hükmünün gerekçesinde dosya içerisinde bulunan ve hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delillerin ayrıca ve açıkça gösterilmesi gerekmektedir. Hükmün hukuka aykırı yöntemlerle elde edilen delile dayanması ise temyiz incelemesinde CMK’nın 289/1. maddesinin i bendinde mutlak bozma nedeni olarak düzenlenmiş ve istinaf kanun yolu incelemesinde hükmün bozulmasının düzenlendiği 280/1. maddenin e bendinde de söz konusu düzenlemeye atıf yapılmıştır. 62 Nurullah Kunter/Feridun Yenisey, Ceza Muhakemesi Hukuku, Beta Yay., İstanbul 2000, s. 506 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1