Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

174 Statüden Sözleşmeye, Sözleşmeden İsteme Hukuk Biçiminin Dönüşümü ramları, gülünç sayılabilecek derecede zorlama, yapay ve tek yanlı kurgularla doluyken, özel hukuk, yalınlığı, açıklığı ve olgunluğu ile belirginleşir”.53 İstem biçiminin kolektif işçinin toplumsal gücüyle orantılı gelişimi, hukuk bilimi alanında, idare hukukunun “kamu hizmeti” kuramıyla yeniden kuruluşu ve bilinen anlamıyla kamu ya da özel hukuk altında sınıflandırılamadığı için “karma hukuk” olduğuna kanaat getirilen toplu iş hukukunun doğup gelişmesiyle kendini gösterdi. Toplumsal emek rejimi bakımından toplu iş hukuku; sağlık ve eğitim başta olmak üzere toplumun her kesimini kucaklayan hizmetlerinin örgütlenmesi yönüyle idare hukuku; istem biçimi olarak ifade ettiğimiz biçimsel dönüşümün taşıyıcılarıdır. Her iki hukuk dalında gerçekleştirilecek kapsamlı değerlendirmelerle, istem biçiminin sözleşme biçiminden farklılaştığı noktaları ve hukuk-olmayana yönelişini tespit etmek bu makalenin boyutlarını aşmaktadır. Bu makalenin sınırı, söz konusu alanların doğup gelişmesiyle bir bütün olarak hukukta vukuu bulan dönüşümün kavranması bakımından, hukuk biçimi kategorisinin hukuk bilim için taşıdığı önemi ortaya koymaktan ibarettir. SONUÇ Yöntem tartışması günümüz sosyal biliminde hak ettiği ilgiyi görmese de Marxistler bu ilgisizliğe tezat olacak şekilde, Marx’ın yöntemi ve bunun uygulanmış formda sunulduğu Kapital’in kavram ve kategorileri konusunda oylumlu bir külliyat oluşturmuştur. Bu külliyat içerisinden, Henri Lefebvre’in, Biçimsel Mantık, Diyalektik Mantık adlı eseri burada anılmayı hak eder. Çünkü Lefebvre, anılan eserin ikinci baskısına önsözde, Marx’ın yönteminde biçimin önemine işaret etmektedir: “Marx, kapitalizmin ve burjuva toplumunu bütünsel kavramak, tarihine ulaşmak için tarihsel incelemeden yola çıkmamıştır. Mantıktan yola çıkmıştır. Bir biçim bulmuştur, değişim değeri biçimini. Bununla yapıyı (eşdeğerler bütününü) ve işleyişi (mübadele, dolaşım, altın eşdeğerinin ve paranın oluşmasını) açıklamıştır. İçeriğe (toplumsal üretken emek) daha sonra geçmiştir. Böylelikle tarihsele (iş bölümü, sermaye birikimi, burjuvazinin oluşumu) erişmiştir.”54 Lefebvre’in Kapital’de mantıktan yola çıkıldığına 53 Ibid., s. 102 54 Henri Lefebvre, Biçimsel Mantık- Diyalektik Mantık, (çev. Onur Karahanoğulları), Fransızca aslından yayımlanmamış özet çeviri. Vurgular yazara aittir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1