Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

187 TBB Dergisi 2023 (164) Zübeyir BAKMAZ / Memduh DURSUN mükellefiyeti etkilemez. Çünkü, bu hallerde dahi rekabet şartları somut olarak değilse bile genel planda etkilenmiş olur.30 Öte yandan, ücretin sadece araç, gereç, ısınma, aydınlatma, personel vb. giderler karşılığı (masraf karşılığı) olarak31 alınması da sonucu değiştirmeyecektir. KVK’nın 2’nci maddesinin 6’ncı fıkrasında bu hususta özel bir belirleme yapılmıştır. Söz konusu özel hüküm ile “mal veya hizmet bedelinin sadece maliyeti karşılayacak kadar olması, kâr edilmemesi veya kârın kuruluş amaçlarına tahsis edilmesi bunların iktisadî niteliğini değiştirmez” kuralı ihdas olunmuştur. Buna göre, iktisadi işletme bünyesinde üretilen mal ve hizmetin maliyet bedeli ile piyasaya sunulması mükellefiyeti önlemez. İktisadi işletme maliyet bedeli ile hatta daha da düşük bedelle çalışsa bile yine de mükellefiyet tesis edilir. Çünkü, eğitim ve sağlık hizmeti verilmesi faaliyeti ile tedavül ekonomisine iştirak edilmiştir. Tedavül ekonomisine iştirak edilen hallerde ise, rekabet eşitliğinin korunması için vergileme gereklidir.32 Görüldüğü üzere, vakıf üniversitelerinin kazanç amacı gütmemeleri veya kanunla kurulmuş olmaları ya da tekel33 niteliğinde sayılabilecek bir hizmet üretiyor olmaları onların iktisadi işletme vasfını değiştirmemektedir. Zaten, KVK’da tekel halindeki faaliyetler için vergileme yapılmak istenmediğinde özel muafiyet veya istisna hükümleri getirilmiştir. Yani, faaliyetin tekel halinde olması, özel muafiyet veya istisna hükmü olmadıkça, vergilememe için neden sayılmamıştır.34 YÖK Kanunu’nun ek 6’ncı maddesindeki “kurulacak yükseköğretim kurumu, vakıf tüzelkişiliği dışında ayrı bir tüzelkişiliğe sahip olur” düzenlemesi uyarınca, vakıf üniversiteleri tüzel kişiliği haiz işletmelerdir. An30 Özbalcı-Oluş Mali Hukuk Bürosu, s. 80. 31 Doktrinde “gider karşılığı alınan bu ücretler nedeniyle vakıf üniversitelerinin iktisadi işletme niteliği kazanması olası değildir” şeklinde katılmadığımız ve KVK’nın gerek lafzına gerekse ruhuna açık bir aykırılık teşkil ettiğini düşündüğümüz aksi yönde görüşlere rastlanılmaktadır. Aksi yöndeki bu görüşler için bkz. Tamer Budak, “Katma Değer Vergisi Kanunu: Kültür ve Eğitim İstisnası: Vakıf Üniversiteleri”, AÜHFD, Sayı: 59 (3), 2010, s. 454. Emrullah Damar, “Vakıf Üniversiteleri Öğrencilerinden Alınan Ücretlerden KDV Tahsilinin Gerekip Gerekmeyeceği”, Mali Çözüm Dergisi, Sayı: 50, Ocak-Şubat-Mart 2000, https://www. ismmmo.org.tr/Yayinlar/Mali-Cozum-Dergisi/sayi-50/--2021, (01.09.2022). 32 Özbalcı-Oluş Mali Hukuk Bürosu, s. 80. 33 1982 Anayasası’nın 130’uncu maddesi uyarınca, yükseköğretim kurumları sadece devlet ve vakıflar tarafından kurulabilmekte olup, bunların dışındaki kişi ve kurumların yükseköğretim kurumu açması mümkün değildir. 34 Özbalcı-Oluş Mali Hukuk Bürosu, s. 80.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1