Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

195 TBB Dergisi 2023 (164) Zübeyir BAKMAZ / Memduh DURSUN genel kural olarak, bağış tutarının ticari kazanç olarak kabul edilmesi ve gelir ya da kurumlar vergisine tabi tutulması gerekmektedir. Bağışlama sözleşmesinin diğer tarafı olan bağışlayanın gelir veya kurumlar vergisi mükellefi olması ve yapılan ayni ya da nakdi bağışın 193 sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun (GVK’nın) 89 ve KVK’nın 10’uncu maddelerinde sayılan koşulları karşılaması halinde bu bağışlar “diğer indirim” olarak gelir ve kurumlar vergisi matrahından (ilgili maddelerde belirtilen sınırlar dâhilinde) düşülebilmektedir. Öte yandan, YÖK Kanunu’nun 56 ve ek 7’nci maddelerinde yapılan özel düzenlemeler uyarınca, devlet ve vakıf üniversitelerine makbuz karşılığında yapılan bağışların tamamı (herhangi bir oran sınırlaması olmaksızın) GVK ve KVK hükümlerine göre yıllık beyanname ile bildirilecek gelirden ve kurum kazancından (beyanname üzerinde ayrıca gösterilmek ve beyan edilen gelir ve kazanç miktarı aşılmamak kaydıyla) indirilebilmesi mümkündür. YÖK Kanunu’nun ek 6’ncı maddesinde “vakıf yükseköğretim kurumuna doğrudan doğruya bağış ve yardım81 yapılabilir” hükmüne yer verilmiştir. Dolayısıyla, kişi ve kurumların bir özel hukuk kalıbı olan bağışlama sözleşmesi kurmak suretiyle vakıf üniversitelerine ayni ya da nakdi bağış yapmalarına herhangi bir engel bulunmamaktadır. Ancak, vakfın iştirak ettiği bir şirket tarafından vakıf üniversitesine bağış yapılması hali bu noktada önem ve özellik arz etmektedir. Vakıflar, sosyal (kuruluş) amaçlarının gerçekleşmesi için ihtiyaç duydukları gerekli finansmanı sağlamak üzere (kâr payı geliri elde etmek için) sermaye şirketlerine iştirak edebilmekte, yani bu şirketlere ortak olabilmektedirler. Şirketler ekonomik amacı haiz kişi birleşmeleridir. Dernek ve vakıfların aksine, şirketler iktisadi amaç (kazanç sağlamak) için kurulurlar, yani kişilerin birleşmesinin esasını kâr elde etmek ve bunu kendi aralarında paylaşmak teşkil eder.82 Başka bir anlatımla, bir ticaret şirketine ortak olmak isteyenin amacı kâr (payı) elde edebilmektir. Dolayısıyla, TTK’da düzenlenen şirketlerin amacı da, nihai tahlilde, kâr sağlamak ve bunu kâr payı olarak ortaklarına pay81 Malvarlığı kapsamında mülkiyete konu olan şeylerin karşılıksız devri karşı tarafın talebi olmadan gerçekleşiyorsa “bağış”, karşı tarafın talebi üzerine gerçekleşiyorsa “yardım” olarak adlandırılmaktadır. 82 Hasan Pulaşlı, Şirketler Hukuku Genel Esaslar, 2. Baskı, Adalet Yayınevi, Ankara, 2013, s. 5.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1