260 TBB Meslek Kurallarının “Yargı Organlarıyla ve Adli Mercilerle İlişkiler” Başlıklı İkinci ... Bu başlıkta anlatılan Meslek Kuralları’ndaki hüküm değişmeden ya da tümüyle kaldırılmadan avukatların sorgulamaya hazırlanması müvekkiliyle görüşme, dosyadaki beyanları ve delilleri incelemesi şeklinde olabilecektir. Bu da sorgulama sisteminin ruhuyla ve sorgulama sistemiyle hedeflenen amaçlarla bağdaşmaz. Avukatın sadece karşı tarafın tanığıyla değil kendi bildirdiği tanıkla dahi görüşememesi hâkimin kontrolünü en üst düzeyde tutan usul sistemlerinde geçerli olabilir. Usul sistemlerinin birbirine yakınlaştığı bir ortamda bu Meslek Kuralları’ndaki hükmün savunulabilecek bir tarafı yoktur. Bir taraftan avukatın yaptığı işe kamu hizmeti, yargılamanın üç erkinden biri deyip, sonrasında avukatın tanıklarla dahi görüşmesine imkân vermemek, bu yönde avukatlara güvenmemek rasyonel bir gerekçeyle açıklanamaz. Kaldı ki tanığın yargılamaya hazırlanmasını, onu yalancı tanıklığa hazırlamak gibi düşünemeyiz. Hayatında ilk defa tanıklık yapacak kişi, ilgisiz konularda tanıklık yapacağına avukat tarafından özellikle ilgisiz konulara girmemesi ve başkasından duyduğu hususları mahkemede anlatması yerine kendi duyu organlarıyla elde ettiği bilgileri aktarması yönünde tanık uyarılabilmeli, bu mümkün olmayacaksa tanık listesinden daha baştan çıkarılabilmelidir. Böylece ilgisiz kişiler duruşmada dinlenmek durumunda kalmayacak, hâkimin iş yükü hafifleyecek ve yargılama hızlanacaktır. Şu anki sistemimizde avukat tanıkla görüşemediğine göre avukatın kimi sorgulayacağına ilişkin bu teknik konuda avukat değil, müvekkil karar verici konumundadır. Oysa sorgulama teknik bir iş olduğundan karar verici avukat olmalıdır. Sorgulamanın gereği gibi yapılabilmesi için avukatların son derece hazırlıklı olmaları gerekir. Meslek Kuralları’nın eski tarihli oluşu ve Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 2011’de yürürlüğe girdiği dikkate alındığında Meslek Kuralları’nın da HMK’ya ve HMK’nın arzuladığı sorgulama sistemine uygun şekilde revize edilmesi gerekmektedir. Bu revizyondan sonra avukatlar daha hazır halde yargılamaya gelebilecek, bu bağlamda maddi gerçeğe daha kolay ulaşılabilecektir. Kanaatimizce bu bağlamda Meslek Kuralları’nın 24. maddesi tümüyle yürürlükten kaldırılmalıdır.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1