Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

271 TBB Dergisi 2023 (164) Ertunç MEGA tanımlamıştır.35 Türkiye’de kötü sözcüğünün temel anlamı her ne kadar iyi sözcüğünün karşıt anlamına denk düşse de sözcüğün kullanılış şekline yönelik ortak algı, amaçlı ve/veya istenen olumsuz fiil ya da durumları nitelediğidir. Kavramsal bu durum, düşüncenin en küçük yapı taşı ve nesnesi olarak, Hume yönünden de insan zihninin bir tasarımıdır.36 Bu nedenledir ki, zor anlaşılan bir yazarın ya da şairin düşüncesini kavrayabilmek, bir yandan da, kalemi tutanın çağrışımlarına aşinalık gerektirir.37 Zorunlu tıbbi mesuliyet sigortasının isimlendirilmesinde kötü sözcüğünün hangi amaçla tercih edildiğinin ya da metni oluşturanların zihni tasarımlarının nasıl bu yönde tezahür ettiğinin araştırılmasına yönelik tarihsel veya gai yoruma elverişli olan metinler mevcut değildir. Bu nedenledir ki tercihin temeli hakkında ancak bazı yorumlar yapılabilir. Bu tercihin kökeni, Eckardt’ın söylemi ile38, hukukçular ile sade vatandaşlar arasındaki dil bariyerinin kaldırılması ise biz bu kaldırılışın hatalı sözcüğü ile de başarılabileceğini düşünmekteyiz. Tercihin kökeni metni hazırlayanların tabiplerin kötülük yaptıklarına yönelik önyargıları ya da bu yöndeki felsefi düşünceleri ise bu yöndeki gerçeklik, ancak ve ancak, metni isimlendirenlerle yapılacak mülakatlarla ortaya çıkarılabilir ki bu da hukuki, sosyal ya da psikolojik araştırma ajandalarına dâhil edilebilecek bir konudur. Tercihin nedeni dikkatsizlik ve özensizlik ise tabiplerin dikkatsiz ve özensiz müdahalelerine yönelik 35 Evren Barut ve Mehmet Cem Odacıoğlu, “Anlambilim Teorilerindeki Temel ve Yan Anlam Kavramları ve Anlambilim-Çeviribilim İlişkisi”, Tarih Okulu Dergisi, 2018, C. 11, S. XXXIII, s. 939. 36 David Hume, İnsan Doğası Üzerine Bir İnceleme, Çeviren Ergün Baylan, Ankara, Bilgesu Yayıncılık, 2009, s. 17. Öte yandan, makalemizin konusu ile de dolaylı ilişkisi olabileceğini öngördüğümüz, Hume’un sevgi ve nefrete yönelik deneylerini içeren bir makale için Bkz. Gürol Zırhlıoğlu, “David Hume’un Sevgi ve Nefret Konusuna İlişkin Deneyleri”, Felsefe Dünyası Dergisi, 2021, C. Yaz, S. 73, s. 245-266. 37 “Esasen, salt bir sözcük gibi görülse de her bir sözcüğün metin içindeki anlamını kavramak, metin ile okuyucu ve doğal sonucu olarak yorumcu arasında bir bilgi alışverişini de sonuçlar. Bu alışveriş ise hem metni hem de okuyucuyu/yorumcuyu değişikliğe uğratır. Öte yandan, bir gazetenin siyasi eğiliminin ya da bir şairin sanat yaklaşımının ne yönde olduğu da metinlerde mevcut iletilerin; anlambilim, söz dizini (sentaks) ve göstergebilim (semiyoloji) bakımından değerlendirilmesi ile de ortaya konulabilir.” şeklindeki görüş için Bkz. Aktaş, “Hukukta Yorum Çabaları”, s. 2. 38 Birgit Eckardt, Fachsprache als Kommunikationsbarriere, Wiesbaden, Deutscher Universitäts-Verlag GMBH, 2000, s. 8-9.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1