Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

284 Sağlık Mensuplarının Mali Sorumluluk Sigortalarına Yönelik İsimden Kapsama Bir Eleştiri Türk Borçlar Kanunu’nun 26. maddesi ile belirlenen sözleşme özgürlüğü prensibi, değer yargıları ve toplumcu düşüncelerdeki gelişmeler ile sınırlanmakta ve devletlerin sosyo ekonomik alandaki ilişkilere müdahalesi gün geçtikçe fazlalaşmaktadır.76 Zorunlu sorumluluk sigortaları açısından değerlendirdiğimizde, SK’nun 13. madde gerekçesinde77 de yer bulduğu üzere, geleneksel toplumdan endüstriyel topluma geçiş süreci içinde, bir takım meslek ve faaliyetlerle uğraşan kişilerin başkalarına verebilecekleri zararların türleri ve nitelikleri giderek artmıştır. Gelişen teknolojiden, beraberinde getirebileceği muhtemel 76 Reisoğlu, Türk Borçlar Hukuku, s. 133: Kemal Oğuzman ve Turgut Öz, Borçlar Hukuku Genel Hükümler Cilt- 2, Gözden Geçirilip Güncelleştirilmiş 12. bası, İstanbul, Vedat Kitapçılık, 2016, s. 135. 77 SK’nın, “Geleneksel toplumdan endüstriyel topluma geçiş süreci içinde, bir takım meslek ve faaliyetlerle uğraşan kişilerin başkalarına verebilecekleri zararların türleri ve nitelikleri giderek artmaktadır. Gelişen teknolojiden, beraberinde getirebileceği muhtemel riziko ve zararlar nedeniyle vazgeçmek mümkün olamayacağından, zorunlu sorumluluk sigortaları ile hem zarara uğrayan kişilerin zararlarının tazmin edilmesi belli bir ölçüde garanti altına alınmış olmakta, hem de neden oldukları zararı tazmin borcu limitler dahilinde sigortalının üzerinden alınmış olmaktadır. Diğer taraftan, ülkemizde sigortanın yeni yaygınlaşmaya başladığı bilinen bir durumdur. Bu nedenle çeşitli risklerin kamu yararı esas alınarak zorunlu sigorta şeklinde uygulanmasının toplumda güven ve refahı artıracağı ve sigortanın yaygınlaşmasını sağlayacağı da bir gerçektir. Kamu yararı açısından Bakanlar Kurulunun zorunlu sigortalar ihdas edebileceği bu madde ile öngörülmüştür. İlke olarak, zorunlu hale getirilebilecek olan sigortalar, sorumluluk sigortaları olmakla birlikte, istisnai de olsa çeşitli ülke uygulamalarında olduğu gibi mal sigortalarının da zorunlu hale getirilmesinde kamu yararı bulunabilir. Bu nedenle bu Kanunla kaldırılan 7397 sayılı Sigorta Murakabe Kanunu’ndan farklı olarak Bakanlar Kurulu’nca zorunlu hale getirilecek sigortalardaki sorumluluk sigortası sınırlandırılması kaldırılmıştır. İhdas edilecek zorunlu sigortalar mevcut bir sigortanın zorunlu hale getirilmesi şeklinde olabileceği gibi, daha önce uygulaması olmayan bir sigortanın zorunlu olarak uygulanması şeklinde de olabilir. Sigorta sözleşmesinin tarafı olan kişilere getirilen sigorta zorunluluğuna paralel olarak sözleşmenin diğer tarafı olan ve ilgili branşta faaliyet gösteren şirketler için de zorunlu sigortaları yapmaktan imtina edemeyecekleri hüküm altına alınmıştır. Günümüzde zorunlu sigortaların üçüncü kişileri koruma amacı, sigortalıyı koruma amacına göre giderek daha ağırlık kazanmaktadır. Bu noktada kamu menfaatinin ön plana çıktığı bu tür sigortaların denetimini daha etkin bir hale getirebilmek amacıyla bir faaliyetin icrası ya da bir şeyin kullanılması için izin veya ruhsat vermeye ve bunları denetlemeye yetkili mercilere de sigortaların yaptırılıp yaptırılmadığını denetleme, araştırma ve geçerli teminat temin edilene kadar faaliyetin durdurulması yetkisi tanınmıştır. Ayrıca, etkin bir denetimin sağlanabilmesi için, herhangi bir izin veya ruhsatı gerektirmeyen işlemlerde de denetim mercilerinin kapsamını belirlemeye Müsteşarlık yetkili kılınmıştır.” şeklindeki 13. madde gerekçesi için Bkz. “Sigortacılık Kanunu Tasarısı Genel Gerekçesi”, Türkiye Büyük Millet Meclisi, Erişim Tarihi: Aralık 31, 2021, https://www5.tbmm.gov.tr/sirasayi/donem22/yil01/ss1364m.htm.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1