Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

305 TBB Dergisi 2023 (164) Ertunç MEGA Anılan sigortayı ifade etmek için öğretide ve Yargıtay uygulamasında, “tıbbi zorunlu sorumluluk sigortası”, “hekim sorumluluk sigortası”, “hekim mesleki sorumluluk sigortası”, “zorunlu hekim mesleki sorumluluk sigortası”, “zorunlu hekim sorumluluğu sigortası” isimlerinin kullanıldığı görülmektedir.141 Anlambilim, çağrışım, aksiyoloji, hukuki temel ve Türk kanunları bağlamında Tıbbi Kötü Uygulamaya İlişkin Zorunlu Mali Sorumluluk Sigortası kalıbındaki kötü sözcüğünün çıkarılmasının gerekli olduğunu düşünmekle birlikte, bizim önerimiz, bu sigortanın isminin Sağlık Mensubu Zorunlu Mesleki Mali Sorumluluk Sigortası şeklinde değiştirilmesidir. Sigortanın isimlendirilmesindeki önerimizin “zorunlu mesleki mali sorumluluk sigortası” şeklindeki kısmı sigortayı hukuken tanımlayan bir ifadedir. İlk kısımda yer alan sağlık mensubu ifadesinin gerekçesi ise makalemizin ikinci bölümünde tartışılmıştır. Ekip çalışmasının klasik örneklerinden olan sağlık hizmetinde işgörenler, sağlık mensuplarıdır. Sağlık mensuplarının kimler olduğu ise DSÖ, UÇÖ, TCSB dokümanlarında tanımlanmıştır. Türkiye mevzuatında kimi sağlık mensuplarına tabibin yönlendirmesinden bağımsız olarak tıbbi müdahalede bulunma görev ve yetkisi verilmiştir. Mevzuatla açıkça bağımsızlık tanımlanan sağlık mensupları; eczacılar, ebeler, hemşireler, klinik psikologlar, dil ve konuşma terapistleri olarak saptanmıştır. Öte yandan, sağlık hizmet sunucularında görev yapan özel güvenlik görevlileri ise bağımsızlıklarını Kanun’dan ve iş tanımlarının ayrıklığından almaktadırlar. Bu nedenle biz, ilkin, eczacılar, ebeler, hemşireler, klinik psikologlar, dil ve konuşma terapistleri ve kamu sağlık hizmet sunucularında görev yapan özel güvenlik görevlileri açısından mesleki mali sorumluluk sigortasının zorunlu hâle getirilmesi gerektiğini savunmaktayız. Müteakiben ise sağlık sektöründe işgören tüm çalışanların kapsam içine alınmasının gerekli olduğu kanaatindeyiz. Burada, sağlık mensuplarının tabiplerin ifa yardımcısı olduğu ve bu nedenle Türk Borçlar Kanunu’nun 116. maddesi mucibinde işi yürüttükleri sırada diğer tarafa verdikleri zararı gidermekle yükümlü olduğu savunulabilse de, Yargıtay 4. Hukuk Dairesi’nin, oral glukoz yükleme testi sonucunda 141 Kara, “Yargıtay ve Hakem Kararlarına Göre”, s. 249.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1