Türkiye Barolar Birliği Dergisi 164. Sayı

50 Çocuk Hakları Komitesine Bireysel Başvuru Usulü Üzerine Bir Değerlendirme rince dikkate alınmamış olduğu için, doktrinde eleştirilmektedir. En fazla eleştirilen kriterler ise, başvuruların yazılı olması zorunluluğu, iç hukuk yollarının tüketilmesi şartı ve hukuk yollarının tüketilmesinden itibaren bir yıl içinde başvuru yapılması zorunluluğudur. Başvurunun yazılı olması pek çok çocuk tarafından yerine getirilmesi zor bir unsur olsa da tüm bilgi ve belgelerin yazılı olarak sunulması zorunlu kılınmamıştır. İç başvuru yollarının tüketilmesi unsuru ve bir yıl şartı ise, Protokol’de yer alan istisnalar çerçevesinde Komite tarafından esnetilebilmektedir. Sonuç olarak çocuğun yüksek yararı ilkesi ile çocuğun hak ve görüşlerinin alınması ilkesi içtihada bütünüyle etki etmektedir. Komite esasa ilişkin Görüşlerini oluşturmadan önce, dostça çözüm yoluna gidilebilir. Dostça çözüm anlaşmasına varılırsa, dostça çözüme ilişkin karar alınır ve başvurunun incelenmesine son verilir. Komitenin esasa ilişkin kararları ise “Görüşler” adını taşır. Görüşlerde Sözleşme’de yer alan bir hakkın ihlal edilip edilmediği tespit edilir. İhlal tespit edilirse, Komite tazminat ödenmesi, kovuşturma yapılması, yasal veya genel önlemler alınması gibi farklı içerikte tavsiyelerde bulunur. Komite kararları bağlayıcı değildir. Bununla birlikte kararların/Görüşlerin yerine getirilip getirilmediği takip edilir ve buna ilişkin sonuç rapor haline getirilip kamuoyu ile paylaşılır. ÇHS ve Üçüncü İhtiyari Protokol ile bağlı olan devletler, bireysel başvurulara ilişkin Görüşlere uymayı taahhüt etmiş olur. Nitekim takip sürecinde taraf devletler, Komiteye tavsiyeleri yerine getirip getirmedikleri konusunda bilgi vermektedir. Kanaatimizce Üçüncü İhtiyari Protokol’le getirilmiş olan bireysel başvuru usulünü önemli ve ayırıcı kılan yön, sistem içinde hem çocuğa duyarlı kuralların kabul edilmiş olması hem de Komitenin Protokol’de yer alan ilkeleri içtihatla yaşama geçirmesidir. Üçüncü İhtiyari Protokol, Usul Kuralları ve Çalışma Metotları’yla öngörülen başlıca çocuğa duyarlı yöntemler; çocuk adına hareket edenlerin yetkilerini kötüye kullanmalarını engelleyecek önlemlere yer verilmesi, başvurucuların isimlerinin saklı tutulması, çabukluk ve gizlilik prensipleri, başvurunun alındığının çocuğa çocuk dostu bir dille bildirilmesi, çocukların mektuplarına çocuk dostu dille yanıt verilmesi, çocuğa verilen bilginin çocuğun yaşına ve olgunluğuna uygun bir formatta olması, kapalı oturumlarda duruşma yapılması ve çocuğun duyarlı usullerle dinlenmesi, karar ve Görüşlerin anlaşılabilir bir dilde çocuklar için yazılması olarak sayılabilir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1