110 *nFHO <aUJÕ .aUaUOaUÕ Ba÷OaPÕnda $şkÕn =aUaU Temerrüt faizi oranı TBK’da özel olarak düzenlenmiştir.21 Sözleşme serbestisi gereği elbette uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranının22 akdi faiz oranında olduğu gibi, taraflarca kararlaştırılması mümkündür.23 Bununla birlikte, aşırı yararlanma ile ilgili TBK 28. madde hükümlerinin bu bağlamda da saklı olduğu gözönünde bulundurulmalıdır.24 Sözleşmede böyle bir belirleme yapılmamış olması halinde ise temerrüt faizi oranı, faiz borcunun doğduğu tarihte yürürlükte olan mevzuat hükümlerine göre belirlenir.25 Benzer zorunluluk, para borcunun sözleşmeden değil, haksız fiil veya sebepsiz zenginleşme şeklindeki borç kaynaklarından doğmuş olması halinde de geçerlidir. Sözleşme ile kararlaştırılacak yıllık temerrüt faizi oranı, yürürlükteki mevzuatta belirlenen yıllık faiz oranının yüzde yüz fazlasını (iki katını) aşamaz.26 Akdî faiz oranı kararlaştırılmakla birlikte sözleşmede temerrüt faizi kararlaştırılmamışsa ve yıllık akdî faiz oranı da birinci 21 Temerrüt faiz oranı ile ilgili ayrıntılı bilgi ve özellikle 3095 sayılı Kanun sonrasındaki uygulama için bkz. Kılıçoğlu, s. 790 vd.; Nagehan, Kırkbeşoğlu, “6098 Sayılı Türk Borçlar Kanunu ile Getirilen Faiz Sınırları Üzerine Bir Değerlendirme”, BATİDER, C. 28, S. 4, 2012, ss. 145 vd.; Çetin s. 39 vd.; Kılıç Öztürk, s. 88 vd.; Saltoğlu Arap, s. 59 vd.; Yıldırım Keser, “Aşkın Zararın İspatı”, İnönü Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 11(2), 2000, s. 486. 22 3095 sayılı Kanun öncesinde, Murahaba Nizamnamesi’nin 4. maddesinde yer alan “ikrazat faizi kaç sene mürur ederse etsin nihayet re’sülmal miktarını tecavüz etmeyecektir” düzenlemesi sadece adi işlerde uygulanmakta iken, 3095 sayılı Kanun’la bu hükmün yürürlükten kaldırılması nedeniyle, artık gerek ticari gerek adi işlerde faizin ana para miktarını geçemeyeceği kabul edilmekte olup, bu kural hem ana para faizi hem de temerrüt faizi açısından geçerlidir. Bunun yanı sıra TBK’nın 121/3. fıkrasında yer alan “Temerrüt faizine, ayrıca temerrüt faizi yürütülemez.” hükmü gereğince fazie faiz yürütülmesi yasak olup, paralel düzenleme 3095 sayılı Kanun’un 3/1. fıkrasında da yer almaktadır. Faize faiz yürütülmesi yasağı ana para faizi açısından da geçerlidir. Ayrıntılı bilgi için bkz. Kılıçoğlu, s. 799 vd.; Eren, s. 1226; Akçaal, s. 1073; Kılıç Öztürk, s. 87. 23 Bu husus TBK 120. maddede yer verilen “Uygulanacak yıllık temerrüt faizi oranı, sözleşmede kararlaştırılmamışsa…” hükmüyle ayrıca vurgulanmıştır. 24 Bu kapsamda borçlu, sözleşme ile kararlaştırılan temerrüt faiz oranının fahiş olduğu iddiasıyla, bu oranın iptali veya makul seviyelere indirilmesi için yasal yollara başvurabilir. Bkz. Kılıçoğlu, s. 290 vd.; 790; Haluk N. Nomer, Borçlar Hukuku Genel Hükümler, İstanbul, 2012, s. 274. 25 Tümerdem, s. 168. 26 Ticari işletmeler arasında mal ve hizmet tedarikinde geç ödemenin sonuçları bağlamında para borçlarında temerrüt faizi hususunda ayrıntılı bilgi için bkz. Kılıçoğlu, s. 797 vd.; Çetin, s. 42 vd.; Saltoğlu Arap, s. 60 vd.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1