118 *nFHO <aUJÕ .aUaUOaUÕ Ba÷OaPÕnda $şkÕn =aUaU niyle uğranılan zarar kalemleri bu kapsamda değerlendirilebilir.53 Aşkın zarar kapsamında en tartışmalı alanlardan biri, enflasyonun neden olduğu para değerindeki düşüş nedeniyle oluşan zararın aşkın zarar olarak nitelendirilip nitelendirilemeyeceği hususudur. Aşağıda ayrıntılı olarak açıklandığı üzere, bu bağlamdaki Yargıtay Daire kararları da büyük farklılıklar içermektedir. Bu alanda tartışmalı kalemlerden bir diğeri yabancı para borçları olmakla birlikte, baskın görüş TBK 99. maddede yer alan “Ülke parası dışında başka bir para birimiyle belirlenmiş ve sözleşmede aynen ödeme ya da bu anlama gelen bir ifade de bulunmadıkça, borcun ödeme gününde ödenmemesi üzerine alacaklı, bu alacağının aynen veya vade ya da fiilî ödeme günündeki rayiç üzerinden Ülke parası ile ödenmesini isteyebilir” düzenlemesi dikkate alındığında, alacaklının yabancı para borcunun ödeme günündeki rayice göre Türk parası ile ödenmesini istemesi ve ödemenin bu tarihteki rayice göre yapılması durumunda kur farkı zararı oluşmayacağı yönündedir.54 Temerrüt olgusunun ve temerrüt faizi ile karşılanmayan zararın varlığının yanı sıra, alacaklının iddia ettiği aşkın zarar, borçlunun temerrüdü neticesinde oluşmuş olmalıdır. Bir başka ifade ile temerrüt ve aşkın zarar arasında uygun illiyet bağı bulunması zaruridir. Bu kapsamda borçlunun temerrüdünün sonucu olmayan veya sadece bunun mantıki bir sonucu olduğu iddia edilerek temerrütle uygun illiyet bağı55 içinde olduğu alacaklı tarafından ispatlanamayan zarardan borçlu sorumlu tutulamaz. Alacaklının iddia ettiği zarar hayatın olağan akışına göre borçlunun temerrüde düşmesinin neticesi ise ve temerrüt bu zarara yol açmaya elverişli ise, uygun illiyet bağının varlığı kabul edilir.56 Aşkın zararın bir diğer koşulu, borçlunun kusurudur. TBK 122. maddede bu husus “… borçlu kendisinin hiçbir kusuru bulunmadığını ispat 53 Eren, s. 1231; Barlas, s. 203; Akçaal, s. 1076 vd.; Oğuzman/Öz, N. 1631; Kılıçoğlu, s. 909. 54 Eren, s. 1232. Eren, fiili ödeme gününde farazi olarak böyle bir zarar söz konusu olsa bile, alacaklının vade günü yerine fiili ödeme gününü seçmiş olması nedeniyle sonucuna da katlanmak zorunda olduğunu belirtmektedir. Ayrıca bkz. Akçaal, s. 1077 vd.; Oğuzman/Öz, N. 1633. 55 İlliyet bağı kapsamındaki teoriler ve uygun illiyet bağı hususunda ayrıntılı bilgi için bkz. Kılıçoğlu, s. 400 vd.; Eren, s. 607 vd. 56 Kılıçoğlu, s. 908 vd.; Akçaal, s. 1078 vd.; Keser, s. 488; Ayrancı, s. 138 vd.; Zeytinoğlu, s. 257; Barlas, s. 192 vd.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1