153 TBB Dergisi 2023 (165) Alptekin Burak BOYDAK dar kimi salgın hastalıkların gösterdiği kuluçka süresi gibi tıbbi özellikler bağlamında kişinin bu salgın hastalığa hangi şekilde yakalandığının tespiti ve ispatı noktasında zorluklar mevcut olsa da hukuk düzeninin bu sorunun çözümü noktasında sigortalıyı koruyucu bir yaklaşım içerisinde olması esastır. Tüm dünyayı etkileyen bu salgında, dünyadaki hukuk uygulamalarına bakıldığında koruyucu yaklaşım noktasında uygulama birliğinin sağlanmadığı görülmektedir. Kimi ülkeler Kovid-19 virüsü nedeniyle hastalanan çalışanlarını koruyucu bir adım henüz atmazken kimi ülkeler salt doktor hemşire gibi bazı meslek gruplarında çalışan sigortalılar bakımından Kovid-19’u meslek hastalığı olarak değerlendirmiştir. Bir diğer ülkeler ise meslek ayrımı yapmaksızın işyerinde veya yapılan işle bağlantılı olarak bu hastalığa yakalanması olgusunu iş kazası olarak kabul etme yoluna gitmişlerdir. Bu bağlamda işyerinde veya yapılan bir işle ilgili olarak bir işçinin Kovid-19 virüsünü alması halinde bu durum kimi ülkelerde iş kazası veya meslek hastalığı olarak kabul edilmiş, kimilerinde ise şu aşamada sağlık çalışanları açısından meslek hastalığı olarak değerlendirilmiştir. Bu durumun somut olayın özeliklerine de bağlı olmak üzere ülkemizde de yasa koyucu ve uygulayıcılar açısından emsal olarak değer görmesi hukuken yerinde olacaktır. Kovid-19’un bir insanda hiçbir belirti göstermeden taşınması ve bir başka insana da kolayca bulaşması sigortalının bu virüsü nereden aldığı noktasında ciddi bir ispat sorunuyla karşı karşıya bırakmaktadır. Bu noktada kanaatimce ülkemizde yapılması gereken hastalığın bulaşması bakımından yüksek risk grubunda olan ve her gün yüzlerce insanla temas eden sağlık çalışanları gibi bir takım meslek grupları bakımından yapılan işle uğranılan zarar arasındaki illiyet bağının kendiliğinden var olduğu kabul edilip bu kişilerin bu hastalığa yakalanmaları halinde iş kazası ve meslek sigortasından sağlanan yardımlardan faydalanmalarının sağlanmasıdır. Diğer meslek grupları içerisinde olan ve koronavirüse yakalanan bir sigortalının ailesinde ve yakın temas çevresinde bu hastalığa daha önce yakalanan biri olmaması (sigortalının bu hastalığı bu kişilerden aldığı noktasında kuvvetli şüphe olmaması) halinde 5510 sayılı Kanun’un 13. maddesinde sayılan hallerden birinin varlığı içerisinde
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1