Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

255 7BB 'HUJLVL 0XKaPPHW g=(.(6 (IH ',5(1ø6$ A. DEPREM SEBEBİYLE ORTAYA ÇIKAN SORUNUN ADALETE ERİŞİM, ADİL YARGILANMA HAKKI İLE İLİŞKİSİ VE BİREYSEL BAŞVURU POTANSİYELİ Yukarıda yapılan tüm açıklamalar, temelini AY m. 36’da bulan hak arama özgürlüğü, bu kapsamda etkin hukukî koruma, adalete erişim ve adil yargılanma hakkıyla doğrudan ilgilidir. Deprem sebebiyle bu haklarının özel bir uygulama alanı karşımıza çıkacaktır. Keza yaşam hakkı, mülkiyet hakkı, sosyal devlet, hukuk devleti, sağlıklı bir çevrede yaşama hakkı gibi konulara ilişkin Devletin yükümlükleri sık sık karşımıza çıkacak temel haklar kapsamındadır. Şu andaki usûl kuralları, sağlıklı, bilinçli, doğru, kavram, kurum ve kavramlarıyla gereği gibi uygulanırsa, gereksiz ve yersiz işlemlerle yargı oyalanmazsa, buna izin verilmezse, yargı organizasyonu doğru örgütlenir, ehliyetli, bilgili, tecrübeli yargı görevlileriyle bu davalar görülür, bu konuda gerekli eğitimler hızlı ve etkin verilerek sorunlu noktalar tespit edilirse, bir iki yıl içinde kararlar verilerek en azından mağdurlar yargıda hak kaybına uğramadan sorunların çözümü ve adaletin tecellisi mümkündür. Aksi hâlde temel hak ihlâlleri ortaya çıkacak, ayrıca gerek Anayasa Mahkemesi (AYM) önünde gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) nezdinde başvuru yığılması ile karşılaşılacaktır. Yargı organizasyonunun yapılmasından, etkin hukukî korumadan, adalete erişimden, adil yargılanmadan, delillerin etkin ve zamanında toplanasından Devlet sorumludur. Yargılamanın geç ve güç işlemesi, kötü işlemesi hak ihlâlidir.2 Deprem gibi bir felâket karşısında gerekli yargısal tedbirleri almamak da Devletin yeni bir sorumluluğunu doğurup hak ihlâli olarak değerlendirilecektir. Çünkü, bu konuda tedbir almak, yargı teşkilâtını buna uygun şekilde doğru ve adil işletmek, yargı yollarını hizmete sunmak Devletin aslî ve vazgeçilmez görevidir. blog.lexpera.com.tr/depremle-ilgili-hukuk-davalarinda-temel-usul-sorunlarinailiskin-tespit-ve-oneriler/>). Konuyla ilgilenenlerin özellikle bilimsel çalışmalarda o çalışmaya değil, daha akademik ve ayrıntılı bir kapsama sahip olan buradaki çalışmaya atıf yapmalarını öneriyoruz. 2 Bu konuda bkz. Sıla Tatlıdil, “Anayasa Mahkemesi Kararlarına Göre Makul Sürede Yargılanma Hakkı- Sürenin Aşılması ve Sonuçları”, TBBD, C. 32, S. 143, Y. 2019, s. 11 vd.; Mükerrem Onur Başar, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi Kararları Çerçevesinde Makul Sürede Yargılanma Hakkı, İstanbul 2011, s. 25 vd.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1