Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

18 .Õ] dRFXkOaUÕna <|nHOLk .HVLşLPVHO $\UÕPFÕOÕk beple bazı yazarlarca, erken ve zorla evlendirmeler ya da çocuk yaşta evlendirmeler gibi terimlerle ifade edilen söz konusu olgunun, çocuk gelin uygulaması şeklinde nitelendirilmesinde bir sorun yoktur. Hatta kesişimselliği daha net göstermesi açısından faydalıdır. Çocuk gelin terimiyle vurgulanan, söz konusu olgunun yaş ve cinsiyet bakımından kesişimsel bir ayrımcılığı ifade ettiğidir. Yukarıda anılan uygulamaların hepsi kız çocuklarının aileleri tarafından evlendirilmelerine yol açan uygulamalardır. Bu uygulamalar, henüz bedensel ve ruhsal açılardan gelişimlerini tamamlamamış ve evliliğe hazır olmayan kişilerin zorla evlendirilerek fiziksel, psikolojik, cinsel ve ekonomik sömürüye maruz bırakıldıkları uygulamalardır. Bu uygulamalarda fiziksel ve cinsel şiddetin ölümle sonuçlandığı pek çok vaka mevcuttur. Dolayısıyla böyle durumlarda kız çocuklarının yaşama hakkı ihlal edilmektedir. Ölüm neticesinin ortaya çıkmadığı, bedensel ve ruhsal yaralanmaların söz konusu olduğu örneklerde, maddi ve manevi varlığın korunması hakkı ihlal edilmektedir. Ayrıca örnekler, hiç kimseye işkence ve eziyet yapılamayacağı; hiç kimsenin aşağılayıcı, insanlık dışı ve küçük düşürücü muamelelere tabi tutulamayacağı kuralının da ihlalidir. Yine kız çocuklarının, evlendirilmeleri sebebiyle eğitim olanaklarından yararlandırılmamaları noktasında eğitim hakkının; uygulamanın çoğu zaman adölesan ve riskli gebeliklerle sonuçlanması sebebiyle sağlık hakkının da ihlali söz konusudur. Bu evlendirmeler genellikle baskı ve dayatmalarla gerçekleştirilmektedir. Fakat zaten hukuken çocuğun bu konudaki rızası geçerli bir rıza olarak kabul edilmemektedir. Dolayısıyla söz konusu uygulamaların, düşünceyi açıklama özgürlüğünün de ihlali olduğu anlaşılmaktadır. Ayrıca, ailenin özgürce kurulması kuralına ve eşler arasında eşitlik anlayışına da aykırıdır. Çocukların; bedensel, zihinsel, sosyal vs. her açıdan yeterli bir hayat seviyesine sahip olma hakkı vardır. Fakat yukarıda anılan uygulamalar bu hakkı da ihlal etmektedir. Erken yaşta evlendirilen kız çocukları, gerekli eğitimleri alamadıkları için, ileride kendi yetenek ve kapasitelerine uygun bir işte çalışma ihtimalleri azalmakta, dolayısıyla çalışma hakları da potansiyel olarak ellerinden alınmış olmaktadır. Kız çocuklarının zor ve baskıya dayalı olarak evlendirilip, başka bir evde yaşamaya zorlanması, aynı zamanda onların özgürlük ve güvenlik haklarını da ihlal etmektedir.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1