Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

264 'HSUHP YH BHn]HUL )HOkkHW 'XUXPOaUÕnda 0HdHnv 8V€O +XkXkX 6RUXnOaUÕ +akkÕnda de durdurulmuştur.13 Keza davalar ve yargılamalara ilişkin süreler olarak İYUK, CMK ve HMK ile usûl hükmü içeren diğer kanunlarda yer alan süreler, buralarda taraflar veya ilgililer bakımından belirlenen süreler, bu kapsamda hâkim tarafından tayin edilen süreler durdurulduğu gibi, arabuluculuk ve uzlaştırma kurumlarındaki sürelerde durdurulmuştur. Kısaca, maddî hukuka, takip hukukuna ve yargılama hukukuna ilişkin sürelere ilişkin düzenleme yapılmış ve bu süreler -istisnalar dışında- depremde zarar gören, etkilenen ve yardım edenler lehine durdurulmuştur. Burada dikkat edilmesi gereken husus şudur: Kararname davalara ve yargılamalara ilişkin sürelerin duracağını belirtmişse de takiplerde olduğu gibi, dava açılmayacağı, davalarla ilgili işlem yapılamayacağını belirtmemiştir. Oysa takipler bakımından süreler durdurulduğu gibi, Kararname kapsamında takip ve takip işlemi yapılmasına da engel olunmuştur. Bunun anlamı, davalar ve yargılamalar bakımından her ne kadar belirtilen zaman diliminde dava ve açma yargısal bazı işlemleri yapmak bakımından süreler durmuş, bu yönde bir koruma sağlanmışsa da bu zaman diliminde dava açmak ve yargısal işlem yapmaya engel yoktur. Yani dava açılmaz ve işlem yapılmazsa yargılama13 Burada daha önce Covid-19 döneminde de ortaya çıkan bir tartışmaya değinmekte yarar vardır. Takiplerin durması kapsamında acaba muhafaza tedbirleri de duracak mıdır? Örneğin, daha önce haciz kararı alınmışsa bu uygulanmalı mıdır, daha somut bir sorun olarak maaş hacizleri ile haciz ihbarnamelerine ilişkin işlemlere bu süreç içinde de devam edilecek midir? Kararnamede durma dediği için, kanaatimizce tüm işlemler olduğu yerde durur. Dolayısıyla örneğin, hacizler kalkmaz; ancak başkaca yeni haciz de yapılamaz, mal haczedilmişse de satılamaz. Bu çerçevede özellikle daha önce gönderilen haciz ihbarnamelerine ilişkin kesintiler devam edecek midir hususu tartışmaya açıktır. Kanaatimce hacizler durunca maaş ve haciz ihbarnamesi kesintileri de durmalıdır. Düzenlemenin sosyal amaçlı düzenleme olması, İİK’da benzer hükümlerin uygulamasına yönelik işlemler hakkında yapılan işlemler ve verilen kararlar (örn, İİK m. 40) bunu gerektirmektedir. Keza Kararnamede istisnalar tek tek sayılmış, sadece rızaî ödemelerin kabul edilebileceği de ayrıca ve açıkça belirtilmiştir. Bunun anlamı, bunun dışında ödeme alınamaz, buna zorlanamaz. Dolayısıyla bu durma süresi içinde bu tür muhafaza işlemi anlamına gelecek kesintiler de yapılmamalıdır. Covid dönemindeki benzer şekilde açıklamalar için bkz. Muhammet Özekes, “7226 sayılı Kanun’un (ve İİK m. 330’un) Açık Hükmü ile Açık Yargıtay Kararlarına Rağmen Adalet Bakanlığı İcra İşleri Daire Başkanlığı’nın Maaş Kesintilerine İlişkin Görüşü Hukuka, Kanuna ve Yargıtay İçtihatlarına Açıkça Aykırıdır”, <https://blog.lexpera.com.tr/adalet-bakanligi-icra-isleri-daire-baskanliginin-maas-kesintilerine-iliskin-gorusu-hukukaaykiridir/> (Erişim: 22.02.2023).

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1