Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

268 'HSUHP YH BHn]HUL )HOkkHW 'XUXPOaUÕnda 0HdHnv 8V€O +XkXkX 6RUXnOaUÕ +akkÕnda mümkün olacak mıdır, işlem geri alınsa dahi maddî hukuk sonuçları ortadan kalkacak mıdır şeklindeki sorular, muhtemel tartışma konuları ve uygulama sorunları olarak karşımıza çıkacaktır. Şüphesiz üçüncü kişilerin iyiniyetle hak elde etmesi hâlinde durum daha da sorunlu hâle gelecektir. Yukarıda tek tek kapsamı belirtilen Kararnameden bir veya üç ay süre ile yararlanması mümkün olan gerçek ve tüzel kişiler ile avukatlar hakkında süreler korunmuş ve kendileri aleyhine takip yapılmasına engel olunmuşsa da bu kişilerin yerleşim yeri olağanüstü hâl ilân edilen iller dışında kalan gerçek ve tüzel kişiler aleyhine icra ve iflâs takibi, taraf ve takip işlemi ile ihtiyatî haciz kararlarının icra ve infazına ilişkin işlemler yapmasına engel yoktur. Çünkü, sadece olağanüstü hâl ilân edilen bölge için ve bu kapsama alınanlara karşı süreler durdurulmuş, onun dışında ülke genelinde bir durma olmamıştır. Ancak bu durumda da yani kendisi Kararname kapsamında olup, Kararnamenin kapsamında olmayan deprem bölgesi dışındaki diğer kişiler hakkında dava, takip vb. işlem yapan kişiler ile avukatlar, işlemi başlattığı tarihten itibaren o işlem bakımından sürelerin durmasına ve koruyucu nitelikteki Kararnamenin birinci fıkrasındaki hükümden yararlanamayacaktır (Kararname m. 2/8). Burada, deyim yerindeyse bu kişiler madem işlem yapabiliyor, o zaman kendilerine tanınan imkândan da yararlanamaz şeklinde dolaylı bir yaptırım düzenlemesi ortaya çıkartılmıştır. Kısaca deprem bölgesinde ve Kararname kapsamında olan kişinin kendisine karşı hukukî süreçler işletilemezken, kendisi, bu Kararnamenin kapsamında olmayan kişilere karşı (zorunlu olmamakla, kendisine ek süreler tanınmakla birlikte) gerekli hukukî yolları işletebilecektir. Ancak böyle bir durumda da o işlem kapsamında artık Kararnameden yararlanamayacak, örneğin kendisi bir takip yapmışsa, kendisine karşı da o takibe karşı işlemler yapılabilecektir. E. DAVALARIN GÖRÜLECEĞİ MAHKEMELER VE HÂKİMLERİN ATANMASI Ortaya çıkan deprem felâketinden sonra, bu davaların nerede ve nasıl açılacağı hususu da ayrı bir tartışma konusu hâline gelmiştir. Öncelikle belirtmek gerekir ki, bir uyuşmazlık ortaya çıktıktan sonra o konudaki görevli ve yetkili yargı yerlerini değiştirmek, kural olarak

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1