Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

281 7BB 'HUJLVL 0XKaPPHW g=(.(6 (IH ',5(1ø6$ lılarca ortadan kaldırılması, karartılması söz konusu olabileceği gibi, enkazların yol açtığı insanî ve sosyal sorunlar sebebiyle de kaldırılması gerekmektedir. Delil niteliğindeki enkazlar kaldırıldıktan sonra ispat ve deliller bakımından sorunlar karşımıza çıkabilir. Ancak aşağıda da açıklayacağımız üzere, bu enkazlarda tespit yapılması hukuk yargılamasından daha çok ceza yargılaması bakımından önemlidir. Buradan tespitlerin hukuk yargılamasında önemsiz olduğu ve acele edilememesi gerektiği sonucu çıkarılmamalıdır. Bununla birlikte aksi bir durumda dahi, hukuk yargılamasında bazı telafi imkânlarına sahip bulunulmaktadır. Öncelikle ilerde açılacak muhtemel davalarda, genel ihtiyatî tedbir (HMK m. 389 vd.) ve ihtiyatî haciz (İİK m. 257 vd.) bakımından, her somut olayda ayrıca değerlendirmekle birlikte birçok şartın gerçekleştiği söylenebilir. Çünkü, hakkın elde edilmesinin güç veya tamamen imkânsız olması denildiğinde (HMK m. 389/1) böyle bir felâketten daha somut bir şey olamaz; keza para alacağının elde edilmesi için henüz vadesi gelmemiş bir alacak bakımından, karşı tarafın kaçması, mal kaçırması ve oturduğu yerin belirli olmaması şartlarının (İİK m. 257/2) önemli ölçüde gerçekleşme ihtimali kuvvetlidir. Unutmamak gerekir ki, bu durumlarda zaten tam ispat değil, yaklaşık ispat aranmaktadır. Burada Türk Borçlar Kanunu (TBK) m. 76’da düzenlenen geçici ödemelere ilişkin düzenleme de mutlaka göz önünde tutulmalıdır. TBK m. 76’ya göre “Zarar gören, iddiasının haklılığını gösteren inandırıcı kanıtlar sunduğu ve ekonomik durumu da gerektirdiği takdirde hâkim, istem üzerine davalının zarar görene geçici ödeme yapmasına karar verebilir”. Bu maddenin gerekçesinde,37 özellikle somut olayda uğradığı zararın giderilmesi için acilen parasal bir desteğe ihtiyaç duyan, karşı tarafın sorumluluğu konusunda da hâkime inandırıcı delil sunan zarar görenlerin korunmasının amaçlandığı vurgulanmıştır. Bu hüküm sosyal bir hükümdür.38 Deprem bakımından bunların neredeyse tamamı ger37 “Bu yeni düzenlemeyle, meselâ, hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda bulunmakla birlikte, somut olayda uğradığı zararın giderilmesi için acilen parasal bir desteğe ihtiyaç duyan ve tazminat yükümlüsünün, uğradığı zarardan sorumluluğunu hâkime sunduğu inandırıcı kanıtlarla ortaya koyan zarar görenlerin korunması amaçlanmıştır.” (TBMM Bülteni, Dönem 23, Yasama Yılı 3, Sıra Sayısı 321, s. 10). 38 Gökhan Antalya, “6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu Madde 76 Düzenlemesi: ‘Geçici Ödeme’”, Yaşar Üniversitesi E-Dergisi, C. 8, Y. 2013, Özel Sayı: Prof. Dr.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1