21 7BB 'HUJLVL $\şHn 6(<0(1 d$.$5 Toplumsal cinsiyet eşitsizliği var oldukça, kız çocuklarına yönelik kesişimsel ayrımcılık uygulamaları da var olacaktır. Şüphesiz ki kız çocuklarına yönelik kesişimsel ayrımcılık örnekleri sadece yukarıda belirtilenlerden ibaret değildir. Yukarıda belirtilen örnekler, dünya çapında çok yaygın olarak uygulanan örnekler olduğu için seçilmiştir. Üzülerek belirtmek gerekir ki örneklerin sayısını artırmak mümkündür. Sorunun çözülmesi açısından atılması gereken en önemli adım, insan hakları eğitiminin yaygınlaştırılarak, daha etkin bir hale getirilmesidir. Bu noktada hem devletlere ve hem de uluslararası örgütlere önemli bir görev düşmektedir. 4. SONUÇ Kız çocuklarına yönelik ayrımcılık, toplumsal cinsiyet kalıpları temelinde çoğunlukla yaş ve cinsiyet unsurlarının kesişmesi sebebiyle gerçekleşmektedir. Ayrımcı muameleler, kız çocuklarının yaşama hakkından, maddi ve manevi varlığının geliştirilmesi hakkına; eğitim hakkından, sağlık hakkına kadar pek çok insan hakkını ihlal etmektedir. Kız çocukları gerek özel alanda (ev içinde) gerekse toplumsal/kamusal alanda sıklıkla ayrımcılığa maruz kalmaktadır. Oysaki çocuk bir toplumun geleceğidir. Sağlıklı bir gelecek için bugünden atılan adımlar önem arz etmektedir. Bir sorunun çözümü için öncelikle o sorunun kaynağı tespit edilmeli ve kurutulmalıdır. Aksi halde çözümlenemeyen sorunlar birikerek çığ gibi katlanarak artmaya devam edecektir. Bugün, dünya üzerinde kadına yönelik şiddet ve ayrımcılık sorunu vardır. Çünkü öncesinde kız çocuğu iken de ayrımcı muamelelerle karşılaşılmıştır. Dolayısıyla kız çocuklarına yönelik toplumsal algının değişmesi beraberinde kadına yönelik algının da değişmesini sağlayacaktır. Çözüm insan hakları anlayışının geliştirilmesinde aranmalıdır. İnsan hakları anlayışı toplumun hafızasına sağlam bir şekilde yerleştirilmelidir. Bu da eğitimden geçmektedir. Yalnız kız çocuklarının değil erkek çocuklarının eğitiminde de kadınların ve kız çocuklarının insan olduğu ve insan olarak haklara sahip olduğu vurgusu yer almalıdır. Bu çok basit bir şeymiş gibi görünse de uygulamada böyle olmadığı ve pek çok toplumsal sorunun kaynağının bu algıda yattığı açıktır. Hatta geçmişte bazı bilim insanlarının bile kadının insan olup olmadığını araştırma konusu ettikleri düşünüldüğünde, halkın bu noktada
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1