Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

296 'HSUHP YH BHn]HUL )HOkkHW 'XUXPOaUÕnda 0HdHnv 8V€O +XkXkX 6RUXnOaUÕ +akkÕnda şartları mevcuttur. O sebeple salt belgeye dayalı bir ispat sınırlaması söz konusu olmayacaktır. Delil olarak, tanık, keşif, özellikle bilirkişi yanında, kanunda açıkça belirtilmeyen deliller ve ses, görüntü kaydı, ilgili hususu ispata elverişli her türlü belge kullanılabilecektir. Meydana gelen can ve mal zararlarına ilişkin gerek hukukî işlem temelli, gerekse haksız fiil temelli davalarda söz konusu taşınmazda keşif yapılarak, mümkünse binadan (enkazdan) ve topraktan alınacak örneklerin inşaat ve jeoloji mühendisliği gibi ilgili alanlarda uzman bilirkişileri de içeren bilirkişi heyetine incelettirilerek, güvenlik kamerası, MOBESE görüntüleri gibi zararın meydana geldiği ana ait görüntü ve ses kayıtlarının diğer delillerle birlikte değerlendirilmesi sonucunda bir kanaate varılmalıdır. Takdiri deliller koşulları ve hükümlerini Kanun’un tâyin etmediği deliller olduğundan, hâkim bu delillerle bağlı olmayıp, bunları serbestçe takdir eder.64 Dolayısıyla somut uyuşmazlıkla yargılama içerisindeki delil durumu değerlendirilerek, ileri sürülen vakıalara ilişkin delil ikame yükünün hangi tarafta olduğu hâkim tarafından hassas bir şekilde tartılmalıdır. SONUÇ İnsan hayatı içerisinde gerçekleşen neredeyse her olayın aynı zamanda doğrudan veya dolaylı hukukî boyutu bulunmaktadır. İnsanın mutluluk anlarında olduğu gibi, en kötü anları da hukukta yansımasını bulmaktadır. Bu olumsuzlukların kaynağı doğal olaylar, insan dışı faktörler, insanın işlem ve eylemleri ya da bunların tümü olabilir. Hukukta sorumluluğun kaynağı temelde ya bir olay ya bir fiil veya işlemdir. Bunların hukuk alanında sonuçları olunca, hukukî olay, hukukî fiil ve hukukî işlem olarak karşımıza çıkmaktadır. Doğal felâketler, doğal bir olay ve hukuka yansıyan yönüyle de bir hukukî olaydır. Doğal felâketler, örneğin deprem, su baskını bir sigorta sorunun kaynağı olabileceği gibi, buna bağlı, bununla birlikte insan eylem ve işlemleri de ayrıca sorumluluk kaynağı olabilecektir. Örneğin, depremin kendisi bir doğal olay olsa da hukukun esas aldığı normal, makul, orta zekâlı ve orta ahlâktaki bir insanın bu doğa ola64 Atalay, Pekcanıtez Usûl, s. 1737; Kuru/Aydın, El Kitabı, 649; Tanrıver, s. 911-912; Umar, 569, 611, 715; Çiftçi, 462.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1