36 .aPX *|UHYOLVLnLn 6XoX BLOdLUPHPHVL 6XoX .aSVaPÕnda 8]OaşWÕUPaFÕnÕn &H]aL 6RUXPOXOX÷X Tavsiye Kararı’nın V.3-30. maddesi, gizlilik prensibine rağmen uzlaştırmacının, işlemler sırasında ortaya çıkan işlenmesi yakın ciddi suçlar hakkında uygun olan makamlara veya ilgili kişilere bilgi vermesi gerektiğini ifade ederek, henüz işlenmemiş olan suçlarda dahi ciddi ve yakın bir tehlikenin söz konusu olması durumunda suçun önlenmesini teminen uzlaştırmacının durumu yetkili mercilere bildiriminin gizlilik ilkesinin ve bu kapsamda sır saklama yükümlülüğünün ihlali olmayacağını belirtmiştir.28 Uzlaştırmacının sır saklama yükümlülüğü görevlendirildiği suça ilişkin olarak vakıf olduğu başka bir suça vücut vermeyen ve uzlaştırma müzakerelerinden hasıl olan bilgilerle sınırlıdır. Uzlaştırmacı bu bilgilere ilişkin olarak tanıklık yapmaktan da çekinebilir. Uzlaştırmacının uzlaştırma konusu suça yönelik olarak öğrendiği bilgiler, bu suç zaten yetkili merci tarafından takibi yapılan bir suç olduğu için TCK’nın 279. maddesi kapsamında bildirim yükümlülüğü doğurmayacaktır. Hatta bu halde uzlaştırmacı öğrendiği bilgilerle suçun hukuki niteliğinin değiştiğini dahi düşünse, görevlendirildiği suçta esasa yönelik bir hukuki değerlendirme yapmak görev ve yetkisi olmadığından aynı fiile ve faile ilişkin olmak kaydıyla söz konusu açıklamaları uzlaştırma sürecinde gizlilik ilkesi ve sır saklama yükümlülüğü kapsamında görmelidir. Öte yandan bir başka suça ilişkin olsa dahi gizlilik ilkesiyle beraber değerlendirildiğinde, uzlaştırmacının yetkili olmayan kişi ve kurumları işlendiğini öğrendiği suçlar hakkında bilgilendirmesi yetkisi ya da yükümlülüğü yoktur. 28 Öğretide bir diğer görüş, görev sırasında öğrenilen ancak görevle bağlantılı olmayan suçun bu kapsamda değerlendirilmemesi gerektiği, uzlaştırmacının kamu görevlisi olma özelliğinin uzlaştırma için kendisine sevk edilen suçla sınırlı olduğunu, müzakereler esnasında öğrenmiş olduğu diğer suçlar bakımından devam eden bir kamu görevi bulunmadığından bildirim yükümlülüğünün de doğmayacağı, bu sebeple şartları varsa TCK’nın 278. maddesi gereği herkes için söz konusu olabilen suçu bildirim yükümlülüğünün doğabileceği, ancak TCK’nın 279. maddesi gereği kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçunun oluşmayacağı yönündedir. (Değirmenci, s. 153 vd.) Biz bu görüşe, uzlaştırmacının sadece uzlaştırma sürecinde görevlendirildiği suça ilişkin olarak değil, yerine getirdiği görev nedeniyle edindiği diğer bilgileri de göreve ilişkin kabul ettiğimiz ve kamu görevlisinin suçu bildirim yükümlülüğü kapsamında değerlendirdiğimiz için katılmıyoruz.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1