38 .aPX *|UHYOLVLnLn 6XoX BLOdLUPHPHVL 6XoX .aSVaPÕnda 8]OaşWÕUPaFÕnÕn &H]aL 6RUXPOXOX÷X Bu kapsam ve sınırlarla gizlilik ilkesinin ve sır saklama yükümlülüğünün ihlali, şartları varsa bir suça verebilir ve özellikle TCK’nın 257, 258,32 33 ve 285. maddelerindeki suçlar34 ile kişisel veri ihlalleri ve özel hayatın gizliliği kapsamında Kanunun 132 vd. maddelerindeki “özel hayata ve hayatın gizli alanına karşı suçlar” söz konusu olabilir. IV. Fail, Mağdur, Hukuki Konu Kamu görevlisinin suçu bildirmemesi suçu kapsamında uzlaştırmacının suçu bildirmemesi suçunda fail görevi nedeniyle işlendiğini öğrendiği suçu yetkili makamlara bildirmeyen uzlaştırmacıdır. Suçun özgü suç olması nedeniyle uzlaştırmacı dışındaki kişiler bu suçta fail olamazlar.35 Devletin millet adına yerine getirdiği kamusal faaliyetleri; yasama faaliyeti olabileceği gibi idari faaliyet ya da adli faaliyet niteliği gösterebilir. Anayasal teminat altına alınmış kuvvetler ayrılığı ilkesinden hareketle bu faaliyetler yasama, yürütme ve yargı erki altında ilgili organ, teşkilat, kurum ve kuruluşlarca yerine getirilir. İşte bu kamusal faaliyetlere sürekli, süreli ya da geçici olarak katılan gerçek kişiler Türk Ceza Kanunu kapsamında kamu görevlisi kabul edilirler. “Uzlaştırmacı” şüpheli veya sanık ile mağdur veya suçtan zarar gören arasındaki iletişimi kolaylaştıran ve uzlaştırma müzakerelerini 32 TCK’nın 258. maddesindeki hüküm, tıpkı aynı Kanun’un 257. maddesindeki görevi kötüye kullanma suçunda olduğu gibi genel ve tamamlayıcı nitelikte bir hüküm niteliği gösterdiğinden, kamu görevlisinin fiilinin aynı hukuki değer veya menfaati koruyan bir başka suça vücut vermesi halinde özel hükmün önceliği ilkesi gereği fiilin o norm kapsamında değerlendirilmesi gerektiği ve bu nedenle fikri içtimanın da söz konusu olmayacağı düşüncesindeyiz. (Faruk Erem, Türk Ceza Kanunu, Hususi Hükümler, C. 2, Ankara 1969, s. 360; Luigi Majno, Ceza Kanunu Şerhi, Türk ve İtalyan Ceza Kanunları, C. 2, Yargıtay Yayınları No: 4, Ankara 1978, s. 184; Zeki Hafızoğulları/Ezgi Aygün Eşitli, Kamu İdaresinin Güvenilirliğine ve İşleyişine Karşı Suçlar, Ankara 2014, s. 122). 33 TCK’nın 279. Maddesinin gereği olarak kamu görevlisinin suçu bildirmesinin hukuka uygunluk nedeni kabul edilerek göreve ilişkin sırrın açıklanması suçunu oluşturmayacağı yönünde bkz., Muharrem Özen/Atacan Köksal, “Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması Suçu”, AÜHFD, C. 69, S. 1, Y. 2020, s. 213. Ayrıca bkz., Mehmet Emin Alşahin, “Göreve İlişkin Sırrın Açıklanması (TCK m. 258)”, MÜHF-HAD, C. 20, S. 2, Y. 2014, s. 219-250. 34 Ayrıntılı bilgi için bkz., Fahri Gökçen Taner/Yaprak Öntan, “Uzlaştırmacının Özgü Suçlardan Doğan Cezai Sorumluluğu”, Ceza Hukuku ve Kriminoloji Dergisi, C. 9, S. 1, Y. 2021, s. 159-196. 35 TCK, m. 40/2.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1