Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

44 .aPX *|UHYOLVLnLn 6XoX BLOdLUPHPHVL 6XoX .aSVaPÕnda 8]OaşWÕUPaFÕnÕn &H]aL 6RUXPOXOX÷X cı, görevlendirildiği bu suça ilişkin konularda tanıklıktan çekinme hakkını da53 kullanabilecektir. Ancak yukarıda bahsi geçen sınırlar dahilinde uzlaştırmacının kanaatimizce görevini yerine getirirken işlendiğini öğrendiği ya da görev sırasında işlenen başka suçlara ilişkin olarak tanıklıktan çekinme hakkı kural olarak yoktur. Tanıklıktan çekinme hakkıyla korunmak istenen, uzlaştırmacının görevlendirildiği suç konusuna ilişkin olarak tarafların bir güven ortamı içerisinde korkmadan ve özgürce müzakere edebilmelerini sağlamaktır. Ancak uzlaştırmacının kendisi ya da kanunda gösterilen yakınları uzlaştırma sürecinde işlenen bir suçun faili olmadıkça, uzlaştırmacı suçu sır kapsamında gizleyemez. O halde tanıklıktan çekinme hakkının konusu, uzlaştırma müzakerelerinde açıklanan ve konusu bir başka suça vücut vermeyen bilgilere ilişkin olacaktır. Aksi yönde bir kabul sır saklama yükümlülüğü kapsamında olmadığından hukuka uygun kabul edilen bir ihbarın içeriği itibariyle delil olabilmesi ve bu sebeple soruşturmanın başlamasına yol açabilmesine karşın bu ihbara dayanılarak tanık sıfatıyla dinlenmek için çağrılan uzlaştırmacının sır saklama yükümlülüğünü gerekçe göstererek tanıklıktan çekinebilmesi çelişkisini doğuracaktır ki bu ne sırrın saklanmasından ne de suçun ihbarından kanun koyucunun güttüğü menfaate uygun olacaktır. Uzlaştırmacının suçu bildirim yükümlülüğünde yetkili makam, CMK’nın ihbarı düzenleyen 158. maddesi gereği, Cumhuriyet Başsavcılığı veya kolluk makamlarıdır. İhbar, yazılı veya tutanağa geçirilmek üzere sözlü olarak yapılabilir.54 Bu kapsamda uzlaştırmacının ihbarı kendisini görevlendiren Cumhuriyet başsavcılığı uzlaştırma bürosuna yapması da mümkündür. Valilik veya kaymakamlığa ya da mahkemeye yapılan ihbar veya şikâyet ise ilgili Cumhuriyet Başsavcılığına gön53 CMK, m. 46’ da meslek sürekli uğraşıları nedeniyle tanıklıktan çekinecek kişiler arasında her ne kadar uzlaştırmacı sayılmamış olsa da CMK’nın 253/20. maddesinin “uzlaştırma müzakereleri sırasında yapılan açıklamalar, herhangi bir soruşturma ve kovuşturmada ya da davada delil olarak kullanılamaz” hükmünün gereği olarak tanık beyanın da bir delil olduğu ve tanığın tanıklığına söz konusu açıklamalar için başvurulacağı göz önünde bulundurulduğunda uzlaştırmacının tanıklıktan çekinmesinin mümkün olduğu kabul edilmelidir. 54 CMK, m. 158/5.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1