Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

47 7BB 'HUJLVL (]JL $<*h1 (ùø7/ø Yine de Kanun’daki “gecikme gösterilmesi” tabirinin açık olmaması ve her somut olayın özellikleri dahilinde değişkenlik gösterebilmesi nedeniyle son tahlilde gecikmenin gerçekleşip gerçekleşmediğini değerlendirecek olan, hükmü veren mahkeme olacaktır. Suç soyut tehlike suçu özelliği göstermekte, bu bakımdan neticesiz bir suç olmaktadır. Suçun bir bireysel ya da kamusal menfaate zarar vermesi beklenmez. Suçla, suçun doğurduğu kamu düzenine yönelik tehlike, bir başka deyişle suçu bildirmeme suçunun işlenmesi nedeniyle kamu adına takip edilmesi gereken bir suçun takipsiz kalması tehlikesinin kendisi cezalandırılmaktadır. VI. Hukuka Aykırılık Fiil, TCK’nın 279. maddesini ihlal etmelidir. Suçta, kamu görevlisi olan uzlaştırmacının, kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren bir suçun işlendiğini göreviyle bağlantılı olarak öğrenip de yetkili makamlara bildirimde bulunmayı ihmal etmesi veya bu hususta gecikme göstermesi, Kanun’un 279. maddesinin ihlalidir. Failin, Kanun’daki sır saklama yükümlülüğüne ve gizlilik ilkesine dayanarak kanunun hükmünü yerine getirdiği yönündeki iddiası, suçu bildirmemek gibi bir yetkisi olmadığından hukuka uygunluk nedeni olamaz düşüncesindeyiz. Diğer hukuka uygunluk nedenleri de söz konusu suçun kamu görevlisi tarafından işlenebilen bir görev suçu olması dolayısıyla fiilin unsurlarıyla birlikte değerlendirildiğinde suçun yapısına uygun düşmemektedir. VII. Kusurluluk Suç, doğrudan kastla işlenebilen bir suçtur.59 Neticesiz bir suç olması nedeniyle suç olası kastla60 işlenemez. Dolayısıyla suçun oluşması için uzlaştırmacının göreviyle bağlantılı olarak işlendiğini öğrendiği kamu adına soruşturma ve kovuşturmayı gerektiren suçu yetkili makama bildirmeyi ihmal ettiğini ya da bu hususta gecikme gösterdiğini bilmesi ve bunu istemesi gerekir. 59 Bkz., aynı yönde; Necati Meran, Hakaret, İftira, Suçtan Kaynaklanan Malvarlığını Aklama ve Soruşturmanın Gizliliğini İhlal Suçları, 2. Baskı, Ankara 2013, s. 378. 60 Bkz., aksi yönde, Ünver, s. 323.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1