64 øFUa 6aWÕş øşOHPOHULndHkL 9HUJL 8\XşPa]OÕkOaUÕnda *|UHYOL <aUJÕ <HUL Şikâyetin hukuki niteliği itibariyle dava olup olmadığı ise tartışmalı bir husustur. Bir görüşe göre şikâyet, usul hukukundaki klasik davada olması gereken unsurları barındırmadığından hukuki niteliği itibariyle bir dava değildir. Zira şikâyet müessesinde özel hukukun tanımış olduğu bir hakkın esasına ilişkin bir tartışmanın varlığından söz edilememektedir.24 Ayrıca bir davada en az iki taraf bulunması gerekirken şikâyette karşı taraf yoktur. Şikâyette esas itibariyle bir hakkın yerine getirilmesi talep edilmektedir. Ayrıca şikâyetin bir dava olarak nitelendirilmesi halinde davalının idare olması gerekir. Zira işlemi gerçekleştiren kişi, Adalet Bakanlığı’na bağlı olarak görevini ifa eden bir memurdur. 25 Ancak bununla birlikte Anayasa Mahkemesi somut norm denetimi başvurusuna ilişkin vermiş olduğu bir kararda şikâyeti bakılmakta olan bir dava olarak nitelendirmiştir.26 Ayrıca Anayasa Mahkemesinin şikâyete ilişkin bireysel başvuruları kabul etmesi söz konusu yüksek mahkemenin şikâyet müessesesini dava olarak kabul ettiğini göstermektedir.27 İcra takip işlemlerinin icra mahkemelerinde şikâyete konu edilmesi ve söz konusu şikâyet başvurularının karara bağlanmasını ifade eden bu süreç gerek İİK’da gerekse hukuk terminolojisinde açık bir şekilde dava olarak nitelendirilmemiştir. İİK m. 363/I kapsamında kalanlar hariç olmak üzere miktar sınırını aşmak kaydıyla şikâyet üzerine verilen kararlar hakkında kanun yoluna gidilebilmektedir. Şikâyet üzerine verilen kararların istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesi şikâyet kararını kaldırır, düzeltilir ya da şikâyetin esasına yönelik yeni bir karar verebilir. İcra mahkemesine şikâyet yoluna başvurmak hukuki çare olarak nitelendiğinden28 şikâyet üzerine verilen kararların sadece takip hukuku açısından kesinlik ifade ettiğini belirtmek gerekmektedir. Salt takip prosedürü için geçerli olan söz konusu kesinlik, uyuşmazlığın esası için geçerli değildir. Zira icra takip işlemlerine konu bir hakkın şikâyet sonucunda icra mahkemesince reddedilmiş olması söz konusu hakkın farklı mahkemelerde teminini sağlamak için genel mahkemelerde dava açılmasına engel değildir. Zira icra mahkemesi kararlarında ke24 Pekcanıtez/Simil, s. 17. 25 Atalı/Ermenek/Erdoğan, s. 52. 26 Anayasa Mahkemesi (AYM), T:26.10.1965, K.1965/57. 27 Gündoğdu, s. 97. 28 Kuru, s. 71; Pekcanıtez/Simil, s. 49.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1