71 TBB Dergisi 2023 (165) Özgür KIZILTOPRAK ğında icra daireleri tarafından yapılan satışlara ilişkin KDV uyuşmazlıklarında hem idari yargının hem de adli yargının eş zamanlı olmayan görevliliğinin söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. İdari Yargılama Usulü Kanunu’na göre vergi uyuşmazlıklarına ilişkin davaların görüm ve çözümünde genel görevli yargı yeri idari yargıdır. Ancak icra ve iflas hukuku hükümlerine göre ise icra takip işlemlerindeki tüm uyuşmazlıklarda görevli yargı yeri adli yargı kolu içinde yer alan icra mahkemeleridir. Bu durum icra satış işlemlerindeki vergi uyuşmazlıklarında olumlu görev uyuşmazlığı sorununa sebep olmuştur. İcra satış işlemlerindeki KDV’ye ilişkin uyuşmazlıkların esas itibariyle vergi uyuşmazlığı olduğu hususunda herhangi bir tereddüt bulunmamaktadır. Ancak temel görüş ayrılığı, işleyişi icra ve iflas hukukuna göre kurgulanmış işlemler bütünü karşısında vergilendirmeye ilişkin uyuşmazlıklarda idari veya adli yargı kollarından hangisinin görevli olduğu hususundadır. Vergi hataları, icra satışlarındaki KDV tarh ve tahakkuk işlemlerinde de ortaya çıkabilmektedir. Kaldı ki VUK’un 116. maddesinde icra dairesi tarafından yapılan vergi hatalarının düzeltme- şikâyet prosedüründen istisna tutulduğuna dair yasal bir hüküm de bulunmamaktadır. Sonuç olarak icra müdürlükleri tarafından yapılan satışlarda ortaya çıkan herhangi bir vergi hatasının düzeltme- şikâyet talebine konu olamayacağını ileri sürmek Kanun’un amacına ve ruhuna aykırılık teşkil edecektir. Ancak icra takip süreci sonlanmadan ortaya çıkan vergi hatalarına ilişkin uyuşmazlıkların öncelikli olarak alacak haklarının biran evvel teminini sağlamayı hedefleyen İİK hükümlerine göre çözümlenmesi gerekmektedir. Buna göre icra takip süreci sonuçlanmadan bir icra takip işlemi olan icra satışlarındaki KDV oranına ilişkin uyuşmazlıklarda icra mahkemelerine şikâyet başvurusu öncelikli hukuki çaredir. Bununla birlikte şikâyetin hukuki niteliği itibariyle dava olmadığı ve icra iflas hukukuna özgü bir hukuki çare olduğu yönündeki görüşler de dikkate alındığında, şikâyet müessesinin sadece icra takip sürecine ilişkin bir kesinlik ifade ettiğini belirtmek gerekmektedir. Vergi hatası bulunan bir icra takip işlemi hakkında; icra takip süreci devam ediyorsa öncelikle İİK’nın 16. maddesi uyarınca şikâyet yoluna gidilmesi, icra takip süreci sonlanmış ise 213 sayılı VUK’un 116. maddesi uyarınca düzeltme ve şikâyet yoluna gidilmesi gerekmektedir.
RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1