Türkiye Barolar Birliği Dergisi 165.Sayı

82 $kÕOOÕ 6|]OHşPHOHU )ÕUVaW 0Õ 7HKdLW 0L" $YXkaWOÕk 0HVOH÷L $oÕVÕndan BLU ønFHOHPH Gerçeklik16 (Augmented Reality) ve Sanal Gerçeklik17 (Virtual Reality) teknolojisine yatırım yapmasına neden olmuştur. Yasal anlaşmaların otomatikleştirilmesine izin veren işlemlerin geri döndürülemez ve kalıcı olduğu merkezi olmayan bir blok zinciri ağının parçası olan akıllı sözleşmeler de bu yıllarda görülen hukuk teknolojisindeki yeniliklerdir.18 II. Blokzincir Blokzincir teknolojisi, hukuk devleti, ekonomi ve toplum için önemli fırsatlar yaratan fakat bir o kadar da zorluklar içeren yeni ve genel amaçlı bir teknolojidir. Blokzincir, onu diğer yıkıcı teknolojilerden daha da farklı kılan bir özelliğe sahiptir: doğası ve tasarımı gereği küresel ve ulus ötesi etkiye sahiptir. Dahası, blokzincir tıpkı kanunlar19 gibi kendi kural ve ilkelerine göre çalışır.20 16 Gerçek dünyada var olan şeylerin, çevrenin bilgisayar sistemleri tarafından üretilen görüntü, ses ve grafiksel verilerinin zenginleştirilerek değiştirilmesi ve gerçekliğinin arttırılmasıdır. 17 Teknoloji kullanılarak oluşturulan kurgular ile gerçek ve hayalin birleştirilmesidir. 18 https://www.smokeball.com/blog/a-brief-history-of-legal-technology/ (Erişim Tarihi: 27.03.2022). 19 Blokzincir ekosisteminde “kod kanundur” anlayışı kabul görmektedir. Bu anlayış, Lawrence Lessig’in siber uzay çağına ilişkin düşüncelerine dayanmaktadır. Lessig, çağımızın bir siber uzay çağı olduğunu ve bu çağın ana düzenleyicisinin bilgisayar kodları olduğunu ifade etmektedir. İnsanlar sadece hükümetlere karşı kamusal özgürlüklere yoğunlaşmaktadır, ancak özgürlükler için asıl tehdit siber uzayı düzenleyen kodlardır. İnsanlık düzenlemenin sunduğu özgürlük tehdidini görmemektedir. Kodlar, siber uzayı olduğu gibi yapan yazılım ve donanımdır. Bu kod veya mimari, siber uzayda yaşamın deneyimlendiği koşulları belirler. Gizliliği korumanın veya konuşmayı sansürlemenin ne kadar kolay olduğunu ortaya koyar. Kod değiştikçe siber uzayın karakteri de değişir. Siber alan, anonimliği, ifade özgürlüğünü ve bireysel kontrolü koruyan bir yerden, anonimliği zorlaştıran, farklı sesleri susturan, daha az özgür ve bireysel kontrolü genişleten daha dar bir alana dönüşecektir. Siber uzayın anayasal geleneğe kendi değerlerini nasıl yerleştirebileceğini veya onları yerinden edebileceği anlaşılmazsa, bu değerler üzerindeki kontrol kaybedilecektir. Bu yönüyle, siber uzaydaki yasa yani- kod gerçek kanunların yerini alabilir. Lessig’in “kod kanundur” anlayışı blokzincir teknolojisinde “Genel blokzincir ağları üzerinde yapılan işlemlerin geri alınması kural olarak mümkün değildir” fikrine karşılık gelmektedir. Nitekim Ethereum blokzincir ağında Merkeziyetsiz Otonom Organizasyonun (DAO) hacklenmesi neticesinde meydana gelen zarar, transfer işlemleri ana blok zincirden geriye alınarak ödenmiştir. Ancak Ethereum ana geliştiricileri koda müdahale edilmesini “kod kanundur” anlayışına aykırı bulmuştur. 20 Georgious Dimitropoulos, “The Law of Blockchain”, Washington Law Review, C. 95, S. 3, 2020, s.1119.

RkJQdWJsaXNoZXIy MTQ3OTE1